Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni gün, yeni kitap.. Su Üstüne Yazı Yazmak..
"Dünya sahte öğretmenlerle doludur ancak gerçek Allah erleri kaknüs kuşu kadar ender bulunur. Yine de Allah'a giden yolda bir rehber gerek. Zira rehber olmadan ne ene çözülür ne heva ölür.." Su Üstüne Yazı Yazmak, okura karanlıklar içinden bir ışık sunuyor, soluk aldırıyor, umut aşılıyor... Arayış içinde olanlar ve aradığını tasavvufta bulmayı umanlar için kaçırılmayacak bir roman.. Günaydın gününüz güzel geçsin..🌷💙
Defterimden birkaç yazı
Bazen insan yazmak istiyor. Artık yazmak, okumak, çizmek, oynamak her şey elektronik. O yüzden yazmayı, okumayı ve eskisi gibi oyun oynamayı özledim. Küçükken okulda hoca söyler biz yazardık, ellerimizde derman kalmazdı. Yazmak güzel bir eylem ama ders notu yazmaktan nefret ederdim ki hala daha sevdiğim söylenemez. Ben herkesin yazması gerektiğini düşünüyorum. Ellerimizin kalem tutmayı unutmaması gerekiyor. Halbuki yazmamız gereken çok şey var. Hiçbirimiz yazar değiliz belki ama hepimiz kendi hayatımızda başrole sahibiz. Şu an bile yazarken ellerimin ağrıdığını hissediyorum. O kadar unutmuşuz ki yazmayı, kalem tutmayı… En son ne zaman elinize bir kalem kağıt alıp duygu ve düşüncelerinizi yazdınız ? Bahse varım çoğumuzun ilk uçurtma uçurduğu zaman kadar olmuştur. Sahiden neden uçurtma uçurmuyoruz ? Ben en son 8 yaşında uçurdum. Bunun bir yaşı mı var ? Varsa eğer bunu kim belirledi ? Eğer böyle bir kural yoksa neden bunca zaman bir kez olsun uçurtma uçurmadık ? Bilmiyoruz… Hepimizin bir hayatı var. Dinimiz, kültürümüz, ailemiz, arkadaşlarımız, sorumluluklarımız var. Yaşıyor ve nefes alıyorken hepimizin yazacağı muhakkak çok şey vardır. Kiminin mutluluk dolu, kiminin hüzün dolu, kiminin hayallerle dolu…
Reklam
Şehit Murat Akman bize sesleniyor..:
“Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok. Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama
biraz da şiirden nasibimizi alalım bugün...
Yağmurun yağdığı her kuraklıkta; Damlalar sırtını bana dönüyor. Aşkımın uğradığı hemen her durakta; Ömrümün hiddetle gözü dönüyor. Delirmek istediğim her zamanda, İntihar süsü verilmiş kırmızı kanda, Çöllere kar yağdıran boz boranda,
Ve gün ; geceden kalan ateşin gıcırtısı yüzünü yalarken ; uyanıp hazır masaya konmakla aydınlandı 🙏🏾. Eskiden Asya’nın İlyas’la gitmesini ne çok isterdim. Yaşım ilerledikçe anladım ki; sevmek; Kamyona yazı yazmak değil, Sahiplenmekti. Güvende hissettirmekti... O yüzden bilinki sevgi emektir ve Cemşit’in hakkıdır.. Aksini seçenler hep üzülür hayatta..
Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Ev­lerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuru­luşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. Aç kalmayı denedim, se­rum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile ol­mayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım. Şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaala­nı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabah­ta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum. Tezer özlü
Reklam
17.05.2024
Bir zamanlar kalbim, adını andığında hızla çarpan bir enstrüman gibiydi. Onun gülüşü, her defasında içimi ısıtan bir güneş gibi parlıyordu. Hayatımın her anında, onun varlığıyla bütünleşmiştim. Onu sevmek, benim için bir tutkuydu. Ama hayat, bazen en derin hislerimizi bile sorgulatacak kadar acımasız olabilir. O kızı sevmek, benim için bir
Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum.Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yomttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. Sait Faik Abasıyanık Yasemin Nâsır Erbek/Yazar Ajandası/Sayfa 65
Kendi kendimelerim 8
Bugün bir yılı daha geride bırakarak başlamak istiyorum satırlarıma. ( günlük girişlerine mi benzedi ? ) Bugün ömrümden geçen bir yılı daha geriye bırakarak şuraya kendi kendimelerim 8i dökmek istiyorum. ( oldu sayılır) Ömrümün yarısından fazlasını pasport kuyruklarında, uçaklarda, kendi topraklarından uzaklarda, daha uzaklarda, daha ne kadar
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.