Yazılanları okuyup şaşarsın. Ah bide düşünülüp yazılamayanlar, onları bilsen halin nice olur.
"Harflerle ve sayılarla yazılamayanlar"
Reklam
İnsan bir yolcudur gerçekte. Bir yerden gelip gene bir yere gidendir. Hep giden, her dem yolcu. Her dem yolda. İşte, bu yüzden olsa gerek, mektuplaşmak, özel bir yolculuk hâlidir. İnsanın yalın bir gerçeğidir. Adeta insanı heceler, onu betimler. Anlatılanlar, anlatılamayanlar, yazılanlar, yazılamayanlar. Tüm bunlar hayatın kendisindendir.
Mektup ne anlatır, ne söyler, derdi ne, efkârı nedir? Sadece bir insanın bir başkasına ilişkin duygu ve düşüncelerini mi barındırır? Sadece iki insanın, iki ailenin birbirleri hakkındaki tasavvurlarına, izahlarına mı hasredilecektir mektup? Yoksa insanı aşan, aileyi aşan bir gösterge midir mektup? Yoksa toplumun düşüncesi, yaşantısı, ufku, inancı, çabası da yer alır mı mektupta? İnsan bir yolcudur gerçekte. Bir yerden gelip gene bir yere gidendir. Hep giden, her dem yolcu. Her dem yolda. İşte, bu yüzden olsa gerek, mektuplaşmak, özel bir yolculuk hâlidir. İnsanın yalın bir gerçeğidir. Adeta insanı heceler, onu betimler. Anlatılanlar, anlatılamayanlar, yazılanlar, yazılamayanlar.. Bunların bütünü, yine insanın kendisidir.
Bugün uzun uzun karıncaları seyrettim, uzun uzun içimdeki aynaya bakmaya çalıştım, yaptığım hataları düşündüm... ( Ki hata yapmadığım gün olmuyor... ) Hayaller kurdum, tembellik yapayım istedim… Yazılanlar, yazılamayanlar, yazılamayacaklar... Yazacağız, yazılacak… Ancak çok zaman şunu da bileceğiz: Yazı da bir haykırıştır; duyulmak, bilinmek, sevilmek isteniliyor olmanın aşikâr edilmesidir.
Bir gün okunur diye günlüğe yazılamayanlar var.
Reklam
zaman sensiz geçmiyor seninle de teğet geçiyor..
Sana söyleyemediklerim kadar söylediklerim var içime.. İçime içimde kim bilir kaç gece şimdi hangi soruda takılır zihnim kaç yanlışımı aldı bu doğrular neyin eğitimi bu hangi çerçeve dar geliyor resmi kurumlara açtığım kapılar kadar da anahtar sakladım bedenime şimdi hangi anahtar hangi bedene ya da sen nereye yazılamayanlar kadar da yaşananlar var gözlerimde iyi de hangi görüntü ekran alıntısı yapar şu kalbime sorsalar ilahi de dinleriz şimdi kilisenin camiye dönük yüzünde ee ne de olsa hayat bir felsefe.. neyse gelelim biz asıl meseleye zaman geçmeyince zaman geçmemiş oluyor işte...