Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

yeLizLe

yeLizLe
@yeLizLe
Ankara
Ankara, 7 Eylül 1978
106 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Ankara Cebeci Asri Mezarlığı... Bir büyük yürek, bir kocaman hikâye yatıyor orada.…. Yolun düserse bi selam söyle benden de...
Reklam
.”…Sanatçılar özel bir tasnifle ikiye ayrılır: 1. yazdıkları dergi vs.den şereflenenler. 2. yazdıkları dergilere şeref verenler…”
Hücrenin duvarında "to be or not to be" ile birlikte aynı anlama gelen on dokuz farklı dilde yazılmış "olmak ya da olmamak" dikkatini çeker. O, on dokuz satırın altına çeker çizgiyi ve toplama işareti koyar, çizginin altına da "ya hero ya mero" yazar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ulucanlar Cezaevi orada, bu ülkenin başkentinde, kentin dışında, bir tepeye kondurulmuş ibret abidesi... Zindandan müzeye, uzun ve kadim hikayedir Ulucanlar…
Ulucanlar o meşhur darağacı! Usulca yaklaşıyorum, "Kaç çocuk yaklaştı bu şekil sana?” Ayak izinden yüzeyi aşınmış taburene kaç cellat kaç tekne attı?" "O yağlı urgan kaç yüreği susturdu?" "Astınız da kurtuldu mu sisteminiz?" "Bitti mi kanlı kapışmalarınız?" '"Tükettiniz mi kirli komploları?" "Vatan sağ oldu mu?" "Davanız mübarek oldu mu?"
Reklam
Çıkış kapısına yöneliyorum… Ve Ulucanlar son golünü de atıyordu, tam sağ tarafta kocaman bir kafesin içinde tutsak edilmişti o meşhur darağacı! Öylece karsımdaydı, o çocuklarn yaftalanmış boyunlarını kırıp da nefesini kesen cellat. İpiyle, taburesiyle esir edilmişti.
Bir Nar Ağacı Var Bir de Dar Ağacı... Namerde Nar Düşürdüler, Merde Dar Ağacı!.. Bu ülkenin mert insanları namertçe dar ağacına çekilirken geriden gelenlere hikâyelerini yazmak ve okumak kalıyordu.
"Bu kim anne?" dedi Küçük Kiz. “Deniz Gezmis" dedi ve sustu. "Anne, saçmalama, hiç denizler gezer mi?" Evet, çocuk haklısın. Denizler gezmez bu ülkede… Asılır…”
Ulucalar'ı gezerken acele etme, sindire sindire ve her bir köşeye dikkatle bakarak gez. Bir sandalye vardır köşede ve sırt yerine çakıyla adını kazımıştır biri, selam vermeden geçme...
Keşke tüm bu hikayeleri yazacak kadar gücüm, zamanm ve imkanım olsaydı... Mahpus bir babanın çocuğuna dışarının da nasıl bir mahpusa döndüğünü kelimelerle anlatmak ve o hikayeyi gün yüzüne çıkarmak...
Reklam
Ve düşün ki Seni Yıldızların karanlığından yaşamaya tutsak ettiler Ve sen Siyahın ne kadar siyah Beyazın ne kadar beyaz olduğunu görmeden öleceksin Oysaki ben Güneş aydınlığını gördüm Güneşin hapsedildiği yeri biliyorum. Hazır ol Ordu ordu Bölük bölük Teker teker Geliyorum…
Bu ülke, güneşin hapsedildiği yeri biliyor ve gün gelecek güneşin özgür kaldığı günleri de görecek ve zulmün duvarları birer birer yıkılacak.…
Kim demiş güneş hapsedilmez diye, o dört duvar arasında, o kör pencerelerin, demir kapıların ardında, elleri ayakları prangalı hapsedilen aydınlar güneşin de hapsedildiğinin nişanı değil midir esasinda.
686 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.