Üzülmek ağlamak,
Gülmek mutlu olmak,
Sevmek sevilmek,
Özlemek özlenmek
Hepsi dahil bu yolculuğa
Bizde hayat denilen bu yolun birer yolcusuyuz
Yaşayacağız; bazen gülerek, bazen ise ağlayarak
Ta ki o güne kadar
O gün geldiğinde ise her şeyi arkamızda bırakıp ölüm meleğinin kanatlarına atlayıp
Sonsuzluğa uçaçağız.
Y.A.
İnsanlar ateşin ışık saçtığını görüyor ama içten içe yanıp kül olduğunu fark etmiyor. İşte biz insanlarda ateş gibiyiz aslında herkes ışığımızı görüyor içten içe yanıp kül olduğumuzu bir biz biliyoruz.
Y.A
Ve çok yakın bir zamanda;
Unutulacak
Adımız
Varlığımız
Yaşadığımız
Yaşattıklarımız
Hiç yaşamamışız,
Bu dünyadan geçmemişiz gibi
Kaybolup gideceğiz
Sadece göz yaşı ve toprak bırakarak...
Y.A
Ve ne kadar da güzeldir
Ümitli insanların arasında gülümsemek
Üstelik bir yaz günü denizin kenarında
Dünyayı değiştirecek bir çocuk gibi hissetmek
Belki de diyorum kendi kendime
Bugün yapılacak en güzel şeydir
Gücümün yettiği kadar koşabilmek
Düşün ki bu günler bir daha gelmeyecek
Yaşamak gerek
Yaşamak gerek.
Ben şimdi;
Hiç gelmeyecek bir zaman da,
Hiç var olmayacak bir şehirde,
Hiç yanmayacak bir sokak lambasının altındayım
Ve
Hiç gelmeyecek o kişiyi bekliyorum
Bir gün girerseniz odama
Cansız uzanmış bulursanız beni
Bakın başucuma
Bakın dört duvara
Yalnızlık orda
Sizinle nefes nefese
Sizinle burun buruna
Uzanmış yanı başımda yatağa
Geçmiş masama
Saymayın güldüklerimi
Saymayın sevdiklerimi
Bilin doymadım ben
Ne aşka, ne dostluğa
Vurun yalnızlığa...