Büyük Orta Asya'da, Semerkand ya da diğer bölgelerde kağıt üreticiliği­nin, Arap ordularının m.s. 751'de şimdiki Kazakistan-Kırgızistan sınırındaki Taraz'da Çinli birliklerini mağlup edene kadar başla­madığına inanılıyordu. Hikayeye göre, esir alınan Çinliler arasın­da kağıt ustaları da vardı ve sanatlarını Semerkand'a tanıştırdılar. Ancak
"Asıl işin korkunç yanı şu ki, adamı öldürdüler ama kimin öldürdüğü belli değil. Yine de öldürdüler onu. Onu da diğerleri gibi Maslennikov'un emriyle yola çıkardılar. Vali yardımcısı olarak o yine her zamanki gibi emirler verdi, başlıklı bir kağıdın altına imzasını attı ama sorsalar, 'Ben hiç de sorumlu değilim.' der. Mahkumları cezaevinin doktoru muayene etmişti ama o da suçu üzerine almaz. 'Ben ödevimi gerektiğince yerine getirdim, ' der. Hastaları, zayıfları ayırmıştı ya! Havanın böylesine sıcak olacağını, adamların bu kadar bekletildikten sonra yola çıkarılacaklarını, böyle bir kalabalık halde sevk edileceklerini nereden bilsin ? Müdür mü sorumlu?.. Ama müdüre ne demişlerdi ? 'Filan gün şu kadarı kadın , şu kadarı erkek olmak üzere, şu kadar mahkumu yola çıkaracaksın, ' demişlerdi, o da kendisine verilen emri yerine getirdi; demek, sorumlu değil. Kafile komutanı subay da gerçekten sorumlu sayılamaz: Çünkü onun ödevi, filan yerde başkalarına teslim etmekten oluşuyor. O da her zamanki gibi mahkumların başında yürüdü, yanlarına nöbetçiler dikti. Böyle kanlı canlı, güçlü kuvvetli adamların pat diye düşüp öleceklerini bilemezdi ki! Demek hiç kimse suçlu değil bu işte: Yine de adamlar öldü, onları, ölümlerinden suçlu olmayanlar öldürdü."
Sayfa 383Kitabı okudu
Reklam
Sovyet Emperyalizmi Türkiye'nin coğrafyası, jeopolitik durumu ve tarihi gelişmesi müna-sebetleri, onun üzerinde çeşitli emperyalist kuvvetlerin her zaman dur-masına sebep olmuştur, her zaman Türkiye'yi ele geçirmek, Türkiye'ye hakim olmak, Türkiye'yi kullanmak, Türkiye'yi sömürmek için faaliyet-ler olmuştur. Bunun en önemli kısmı Rusya ile Türk
"Artık zikir esnasında tamamen kendimi kaybetmeye ve düşünme yeteneğimi yitirmeye başladım. Cezbelenme olayı tek başına ibadet, tesbihat ve zikir esnasında da yaşanabiliyor. Uğur Hoca bu olaylarla ilgili yaşananların bir sır olduğunu, kesinlikle paylaşılmaması gerektiğini, paylaşıldığı takdirde kişinin Allah'ın gazabından kurtulamayacağını söylüyordu. Bu sırrı ne kadar çok tutarsak Allah katında maneviyatımızın arttığını söylüyordu. Yaklaşık 2 yıl önce dergâhta tek başıma zikir esnasında cezbelendim, hocanın sır odasına girdim. Uğur Hoca sır odasında çekyatın üzerinde oturur vaziyette iken kemerini açtım, cinsel organını ağzıma alarak yaladım ve bade olarak adlandırdığı meniyi içtim. Bunu yaptıktan sonra artık benim de sırlara erdiğimi, ente mut olduğumu, bunu ne kadar sık yaparsam mertebemin artacağını söyledi. Badeden içtikçe nurumun sürekli artacağını söyledi ve beni buna inandırdı. Zaten badeyi içtikten sonra Hoca'ya sevgim daha da arttı. Ente mut olan diğer talebeler de badelendikten sonra Hoca'ya sevgilerinin arttığını söylüyordu. Birebir görüşmelerimizde Kuran-ı Kerim'den ayetler, kitaplardan yazılar göstererek beni inandırdı. Bayanların da bu şekilde badeden içip tabi olması gerektiğini anlatıyordu. Bayanların zikir günleri Cuma günüydü. O gün erkeklerden kimse dergâha gitmezdi."
Sayfa 107 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
"Hiç geri dönmeyi düşünmüyor musun?" "Aptalca bir soru. Oraya dönmene yardımcı olacak ipler vardır ve seni geri getirmeye yardımcı olacak ipler. Zihin çekime kendini kaptırıyor, kendini kurtarmak zor. Lut peygamberin karısı omzunun üzerinden baktığında tuzdan bir sütuna dönüşmüştü. Sütunlar bir şeyleri ayakta ve tuz da bir şeyleri temiz tutar ama kendini kaybetmeye değecek şeyler değillerdir. İnsanlar geri dönerler ama hayatta kalamazlar çünkü aynı anda iki gerçeklik onların üzerinde hak iddia eder. Böyle şeyler çok fazla. Kalbini tuzlayabilirsin, kalbini öldürebilirsin ya da iki gerçeklik arasında bir seçim yapabilirsin. Burada çok fazla acı var. Bazıları hem pastayı hem de üzerindeki çikolatayı hak ettiğini düşünür. Pasta bozulur ve geride kalanı da boğazlarına takılır. Uzun zaman sonra geri dönmek sizi delirtir çünkü geride bıraktığınız insanlar sizin değişmiş olduğunuzu kabul etmezler ve size her zamanki gibi davranır, sizi umursamaz olmakla suçlarlar. Aslında sadece artık farklısınızdır.
Sayfa 173Kitabı okudu
Ancak, sizi yıllardır tanıyan kişilerle kişiliğinizde radikal bir değişiklik yaparsanız, "olmadığı bir şey olmaya çalışan" bir sahtekar olursunuz. İnsanların öngörülebilirliğe ihtiyacı vardır; bu onlara başkaları üzerinde kontrol duygusu verir. Kendinizi değiştirdiğinizde veya kişiliğiniz bir dış güç tarafından değiştirildiğinde, bu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.