Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma

Hayatım boyunca laik ve modern düşüncenin yanında oldum. Şimdi dini bir grup çıkmış kendilerine göre sistem kuruyor. Kimsenin bir söz ettiği yok. Hak hukuk kalmamış, anayasa ortadan kalkmış, cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerler yok olmaya başlamış.
Reklam
Sokrates'inde dediği gibi , iyi bir hayatı sadece iyi ve kötünün ne olduğunu bilirsen yaşayabilirsin.
Unutma, her insan eşittir. Dünya planında yaptığı iş, sosyal ortamı ve sahip olduklarıyla eşit değilmiş gibi görünseler de bu bir yanılsamadır. İlahi sistemde hiçbir varlık diğerinden daha önemli değildir. Herkes eşittir. O yüzden yaptığın haksızlıklar er geç seni bulur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şuan çektiğin sıkıntı ve keder geçici. Tıpkı daha evvel yaşadığın sevinç ve mutluluk gibi.
Her şey ilahi bir planla şekillenmiştir. İçine çektiğin nefes gibidir hayat. Önce alırsın, sonra verirsin. Her yükselişi iniş takip eder. Her üzüntüyü ise sevinç. Her şey hareket halindedir. İleri ve geri. Öne ve arkaya. İçe ve dışa. Yukarı ve aşağı. Sarkaç hiç durmaz. Sağa doğru salınım sola doğru salınımla aynıdır. Ritim kendini telafi eder. Her inişi çıkış, her doğuşu yok oluş, her acıyı sevinç izler. Bu yüzden her keder mükafatlanır. Her fedakârlık ödüllenir. Her borç ödenir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Bu ülkede kim kime borcunu ödemiş? Her şey güçlüden yana. Hak hukuk falan... Gücün varsa tamam. Yoksa yandın demektir.
Annesinin çoğu zaman sinirlendiği bir aşağı bir yukarı koşturan ayak seslerinin olmayışı, aslında o sesin ona ne kadar huzur verdiğini anlamasını sağlıyordu şimdi. Evde olduğunun, güvende olduğunun işaretiydi o ayak sesleri.
Sayfa 114Kitabı okudu
Yanıbaşında olan şeylerin anlamını onların yokluğunda fark ediyordu insan.
Kimsenin adamı olmayacağım! Neye mal olursa olsun!
Bilgi mutsuzluktur diye düşündü içinden. Hiçbir şey bilmeden mutlu mesut yaşayabilirdi insan.
Reklam
Kendini öldürmek değil yaşamak büyük meseleydi bu zamanda artık.
Her şey tıpkı insanın kendisinden kaynaklandığı gibi, ülkelerin de kendilerinden kaynaklanıyordu. Dış güçler sadece bu durumu kullanabilirdi, bunları yaratamazdı.
Hatay'da o yıllarda çok sayıda, o zaman ihvan-ı müslimin denilen yani Müslüman kardeşler adlı rejim muhalifleri yaşıyordu. Bunlar Suriye'den kaçarak Hatay'a geliyor ve bu bölgeye yerleşiyorlardı. Çoğu bir Türk kızı ile evlenerek oturma ve vatandaşlık hakkı kazanmıştı babasının anlattıklarından hatırladığı kadarıyla yakaladıkları militanların üzerlerinden Irak pasaportları çıkıyordu o zamanki aklıyla Suriye vatandaşı olan bu insanların üzerinden neden Irak pasaportu çıktığını anlayamıyordu ancak yetişkin bir adam olunca bunun bir ülkenin başka bir ülkenin iç işlerine karışmak, kendi çıkarları için manipüle etmek olduğunu anlamıştı.
Aynaya baktığında gördüğü kişiyi tanımıyordu artık. Bu kimdi? Bu yabancı ne ara gelip yerleşmişti ruhuna?
Umut sayesinde her şeye katlanıyor, yaşanan kötü anların geçeceğini ve bizi daha güzel günlerin beklediğini düşünüyorduk. İşte bu da tanrı'nın bir oyunu. İlahi komedya. Bizi hiçbir insafı olmayan bu cehennem gibi dünyaya atarken bir yandan da yandığımızı hissetmeyelim ve uzun süre acıya katlanabilelim diye umut yerleştirmiş içimize.
1.158 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.