Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Keşke!
Bir tarafta çocuklar, bebekler, hamile kadınlar ölürken 23 Nisan çocuk bayramını eğlenerek havai fişekler patlatıp sanki hiçbir şey yokmuş gibi vahşetin sesini kahkahalarımız ile bastırmak ve kutlamak yerine, daha duyarlı ve tüm dünyaya ders niteliği taşıyacak gösteriler yapılabilirdi. Hem belki böylelikle çocuklarımız da adil dünya için küçük
Kedi nankör, tilki kurnaz, karga kindar, yılan sinsi... İnsan hepsi.
Reklam
barış olmadım hiçbir zaman annemin yaralarıyla şifa olasılık, karadelikti yalnız hiçbir şeyi yutmamalıyım dedim aman kendi deliğimde kayboldum defalarca kendini yutup yırtan bir yılan döngüsü arada bir derisini soyan kendi çarşafına dolanan
“Ateş oldum, Yanıp tutuştum Kendi düşüncelerimden… Niye bu katılık? Güvensizlik, bu nefret… Derisini değiştirmeyen yılan, Kafasını değiştirmeyen insan Ölmeye mahkumdur! Sadece bir aptal, Sürekli taşlara Yada insanlara takılır… Bazı sırlar vardır, Yalnız dostlara anlatılacak… Bazı sırlar vardır, Dostlara bile anlatılmayacak… Bazı sırlar vardır, Kendimize bile açıklanmayacak… Neyse… Doğrular ve yanlışlar yoktur, Sadece yorumlar vardır… Beni anlamıyorlar, Ben bu kulaklara göre ağız değilim…” Nietzsche
Ben ettim...
İsyankâr kelimelere mil çektim, Çektim ızdırabını asilce, tektim. Aydınlık yüzüne, ne hasretler çektim, Hû dedim, metruk dolunaya, Solum da bir incik, Ziyanlardan üç adım sektim. Leyl vaktidir ey yâr.!
Bastırmaya çabaladığımız her güdümüz, zihnimizde yuvalanan bir yılan gibi bizi zehirliyor.
Oscar Wilde
Oscar Wilde
Reklam
"Yılan, ne kadar deri değiştirirse değiştirsin yine de yılandır!"
Gail McHugh
Gail McHugh
yazdiklarimin yılanla bir ilgisi yoktur*
Düşünsenize bir yılan tarafından ısırılıyorsun ve zehri atıp kendini iyileştirmek yerine yılanın peşinden gidip seni neden ısırdığını öğrenmeye çalışıp ona bunu neden hak etmediğini anlatmaya çalışıyorsun.
Hermann Hesse der ki, gördüğünüz herkesi iki ayak üzerinde yürüyor, dokuz ayda doğdu diye insan zannetmek yanılgıdır. Kimisinin içinde yılan, kimisinde timsah, kimisinde domuz yaşar.
"Yılan, ne kadar deri değiştirirse değiştirsin yine de yılandır!"
Reklam
Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hâlâ anlamadın mı? Bunca kaos ortamı, yangınlar, hastalıklar, iflaslar, ölümler, depremler, seller, afetler ve açlık seni neye hazırlamak için? Bizlerden neyi saklıyorlar? Aklının kontrolünü kaybeden herkes “neye inanacağımızı şaşırdık” diyerek denize düştü ve yılana sarıldı. Oysa zehir şifaydı, plan ise yılan. Yalan da yılandı ve o da şeytana aitti. Bir şeyi anlamayıp inkâr ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız. O yüzden başımıza gelen her şeyin olanlara bir bahane olabileceğini önce bir anla ve başla. Oku! Susma, durma, hakkını ara, inan, niyet et, dua et, çalış, irade göster, harekete geç, anla ve uyan! Artık ismimi değiştirmek için çok geç. Geri dönmek için de öyle. Nerede ne ne yapıyorum, neciyim… Hiçbir şey için geriye dönüş yok. Senin için de öyle! Bizi yok etmek için her şeyi yapacaklar. Madem bu dünya ve bu vatan bizim, o zaman onlara nasıl savaşılacağını gösterelim! Gül, dalga geç, alaya al, inanma ama silkelen! Sen uyursan savunmasız insanlar mahsun olur, aileler yıkılır, tabiat bozulur, ölümler artar, hastalıklar boyut değiştirir. Yangınlar çoğalır, iklimler bozulur, deprem ve tsunamiler her şeyi alır götürür. İnsanlık susuz kalır, aç kalır, köle olur ve şeytanın elinde yok olur gider! Sen uyursan, her şey mahfuz kalır!
"Yılan, ne kadar deri değiştirirse değiştirsin yine de yılandır!" /Gail McHugh
Bilmez Miyim Hiç...
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Akrabalarımı sormuşlardır.
"Yılan, ne kadar deri değiştirirse değiştirsin yine de yılandır!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.