İslamiyet, madde ve manayı birleştiren, soyut ve somututu beraber ele alan, bütünsel bir sistemdir.
İmanın gerçek bir itikat olmasıyla gelip geçici bir düşünceden ibaret olması arasındaki en önemli fark, onun pratiğe dökülebilmesinde yatar. Felsefi düşünce ile imanın yol ayrımlarından biridir de bu. İnancın gerektirdiği uygulamaya dökme mecburiyeti felsefi düşüncede yoktur.