Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kesinlikle>>
Eğitimle uğraşan bir kişi -de- dişini sıkıp karakterli bir insan olamaz mı?Elbette yönetim her zaman dürüst insanları istismar eder.Eğitimle uğraşan bir kişi ne kadar dürüstse o kadar istismar edilir...
Mısır'ın eşrafı Firavun'la birlikte gark oldukları ve geriye sadece kadınları kaldıkları için, kadınlar da, erkek olarak geri kalan köle, işçi ve hizmetçilerle evlendiler, fakat yönetim ve hükümet kadınların elinde kaldı. Erkeklerin, bir şey yapacakları zaman önce hanımlarından izin almaları gerektiği konusunda anlaşma yaptılar. İbni Lehia der ki: Yezid bin Habib bana nakletti ki: Kıpti kadınların kocalarıyla yaptıkları anlaşmalar hâlâ geçerlidir. Günümüzde bu grup, alış verişlerde ve birçok işte önce kadınlarına danışıp onların görüşleriyle hareket ederler.
Sayfa 623 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
Müthiş açıklamış kral;
Ben geçmişte, insanlık tarihinin başlangıçlarında ve en büyük bir dö­nemi içinde bir toplumun kurulmasında Tanrının ve dinin gerekliliğini ve önemini kabul ettim. Ancak şu anda kurulmuş olan ve epeyi zaman­dan beri kendi ayakları üzerinde durma başarısını gösteren bir dünyada yaşamaktayım ve bu dünyanın varlığını devam ettirebilmesi için artık Tanrıya bir ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Hattâ geldiğimiz nok­tada eski dünyayı özlemenin, onun devam ettirilmesini istemenin dünya için ciddî bir problem teşkil edebileceğini, fiilen de ettiğini düşünüyorum. Eski imparatorlukların, devletlerin, toplumların büyük bir bölümünün din devleti, hukuklarının din hukuku, yasalarının din kaynaklı yasalar vb. olduğunu biliyorum. Ama bugün bu tür yönetim tarzlarının, hukuk sis­temlerinin, yasalar topluluğunun kelimenin gerçek anlamında “çağdışı,” yani çağın gereklerine aykırı şeyler olduğunu düşünüyorum.
Cumhuriyette, yönetim yetkisi tüm milletin elinde olursa buna Demokrasi denir. Yönetim yetkisi milletin bir kısmının elinde olursa buna da Aristokrasi adı verilir. Demokraside millet bazı bakımlardan hükümdar, bazı bakımlardan da tebaa durumundadır.
Bir tanrılar ulusu olsaydı, demokrasi ile yönetilirdi. Böylesi olgun bir yönetim insanların harcı değil.
Hitabet yeteneği gelişmiş olanların bulunmadığı veya böylelerinin şikâyetinin olmadığı yerlerde, hâkim yönetim ne kadar beceriksiz ve yozlaşmış olursa olsun kendi kendine çöküp gidinceye kadar iktidarda kalır.
Sayfa 165 - Olvido
Reklam
İran Rejimi
Bakın Şu İran Devleti'ni tanıyın: Ne teknolojik olarak ne bilim olarak varlığını hiçbir zaman gösteremeyen, ortalığı karıştıran siyasette artistlik yapan bir yönetim şeklidir... Düşürülen helikopterin yerini dahi tespit edemeyen helikopterin bulunması için teknik olarak yardım isteyen muhtaç bir devlet.İran rejimi Ortadoğu Sünni İslam siyasetinde karşı Batı tarafından kurulan ama günümüzde demoda olmuş bir rejim olarak son günlerini yaşıyor....
1930'larda, başta yöneticilerin çalışanlarla ve çalışanların kendi aralarında iyi iletişim kurması gerektiğini ileri süren İnsan İlişkileri Ekolü olmak üzere, insan motivasyonunun karmaşıklığını vurgulayan ve çalışanların verimini en üst düzeye çıkarma yolları öneren pek çok yeni yönetim yaklaşımı ortaya çıktı. Bu tür bir yaklaşımın tepe noktası “Japon üretim sistemi" ("Toyota” üretim sistemi olarak da bilinir) oldu. Bu sistem, çalışanları ahlaklı failler olarak kabul edip onlara güvenerek ve sorumluluk vererek onların iyi niyeti ve yaratıcılığından yararlanır. Japon sisteminde, çalışanlar üretim hattı üzerinde belli bir dereceye kadar kontrol sahibidir. Ayrıca, üretim sürecini geliştirmeye yönelik önerilerde bulunmaya teşvik edilirler. Bu yaklaşım Japon şirketlerinin üretim verimliliklerini ve kalitelerini o kadar yükseltti ki artık diğer ülkelerdeki şirketlerin pek çoğu onları taklit ediyor. Japon şirketleri çalışanları hakkında en kötüsünü düşünmeyerek, onlardan maksimum verimlilik elde ettiler.
Bazı hakikatler vardır ki insan kitlelerinin hepsinin bunları anlaması, medeni toplumların bugünkü yönetim tarzında göre bu dünyanın altını üstüne getirir. Bu hakikatler, şimdilik onları anlayıp da gizli yönlerini hazmedebileceklerin arasında neredeyse sır olarak dolaşıyor. Herkesçe henüz pek bilinmez. İşte bu sebeple bazı hakikatler, bir nevi seçkinlerin diliyle yazılıp söyleniyor...
Sayfa 90
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.