İlk zamanlar CA'un romanlarını Kırgızca yazdığını sanıyordum. Bizde, Türkçe dillerinin en büyük yazarlarından biridir diyorlar ya, buradan hareketle Kırgızca yazdığını düşünmüştüm. Sonra Rusça metinler okudum. Kırgızcayı zayıf bulduğunu söylüyordu. Rusça yazıyormuş yani. Yani adamcağız Çağdaş Rus edebiyatının bir yazarı. Bizim aydın çevreleri gerçekten moron.
Eserleri sonra bir başkası tarafından Kırgızcaya çevriliyormuş.(Kendisi değil çeviren). Türkçeye galiba işte bu Kırgızca çevirilerden çevriliyor. SSSR yıkıldıktan sonra sanırım birkaç eseri var Kırgızca yazdığı. Bu romanda bir kelime var. Zareçiye diye. Ya da Zareçye, diye. Ya bir köy ya da bir mahalle adı olarak geçiyordu. Za- ardında demek. Reka-ırmak, demek. Öbür geçe, demek yani. Kırgızcaya çeviren dokunmayınca, bizimkiler de fark edememiş. Bu da bizdeki romanların orjinalinden değil, başka bir çevirmenin Kırgızca'sının çevirisi olabileceğini düşündürttü bana.