Ayşe Hanım, siz çok iyi bir yazar dostu, çok iyi bir kitap dostu ve çok iyi bir okur dostusunuz. Bunların her birinin açılımını sayfalarca yazmak isterdim ama kısmet olur da birgün rastlaşırsak yüzünüze karşı da anlatmayı çok isterim. Yine de birkaç cümle demeden geçemeyeceğim.
Bir yazar dostusunuz çünkü, okuduğunuz kitapların yazarlarına, en azından benim bildiklerime karşı müthiş bir saygı besliyorsunuz. Yazar hayattaysa onu sahipleniyor, değilse kelimelerinizle onu öyle bir yad ediyorsunuz ki, sizin gibi bir okuru olan hiçbir yazar gözü açık gitmez bu dünyadan...
Bir kitap dostusunuz çünkü, incelemelerinizde de görüldüğü gibi kitaba çok derinden nüfuz ediyorsunuz. Sizin incelemenizi okuyup bitirdiğimde mutlaka hafızamda yeni ve farklı bir şey kalıyor. Özellikle henüz okumadığım kitaplar hakkında yazdıklarınız benim için çok önemli bir referans...
E buradan da neden çok iyi bir okur dostu olduğunuz az çok ortaya çıkıyor zaten:) Kendi adıma konuşursam, kısa bir geçmişe sahip 1k hayatımda, hem Aytmatov sohbetlerimizde hem de Oğuz Atay sohbetlerimizde bir edebiyat doktoru gibi anında teşhisi koyup tedavi uyguladınız. 'Şu kitapla başla, şöyle devam et, bu yazarı okurken şuna dikkat et, bak ben okurken şöyle olmuştu....' ve çok daha fazlası...
Bunları ne zamandır yazmayı düşünüyordum, kısmet bugüneymiş:) Bu incelemenizde de özellikle benim dün yaptığım gibi Oğuz Atay konusunda mızmızlananlara harika bir 'Oğuz Atay'a giriş' dersi vermişsiniz. Hem kitap hem de oyun incelemenizi büyük bir keyifle okudum. Atay hakkında zihnimde yerleşen bulanık izlenimler artık çok daha berrak:)
Ben pek çok konuda bundan sonra da kapınızı aşındıracağıma eminim. Lütfen siz de incelemelerinizden, fikirlerinizden bizi mahrum bırakmayın... Kaleminize ve emeklerinize sağlık...
Ayşe Hanım bana bir çok incelememi okuduktan sonra mesaj atar. "Hep yazın olur mu?" der. Asıl hep yazması gereken kendisidir. Kendisiyle tanışmış olmak size de iyi gelmiş belli ki, ne hoş böyle okur dostların bir araya gelmesi, birbirini bulması...
Kesinlikle katılıyorum Kübra Hanım... Böyle değerli okurları tanımak, görüşemesek de varlıklarını bilmek çok iyi geliyor insana... Ara sıra birşeylere kızıp 1000Kitaba atar-gider yapıyoruz:) Ancak hakkını da teslim etmek lazım bu konuda. Bir doğru, onlarca yanlışı götürüyor yeri gelince... Sevgilerimle...
Necip Bey, burdaki derdi okumak ve okumaya teşvik etmek olan insanları kastederek söylüyorum her biri bir ağaç misali. Kollarımızı göğe doğru uzatmış, büyümeye büyürken ışığımızı da kitaplardan almaya çalışıyoruz. Burada kimi zaman dalımızı kırıyorlar, kimi zaman yapraklarımızı döküyorlar. Halbuki bıraksalar zaten o yaprak kuruyup kendiliğinden dökülecek, kimbilir. Ama dal kırmak! Onun çaresi de yok işte... Güzel yorumların, desteklerin de buradaki gerçek okurların suyu olduğuna inanıyorum. Birbirimizi destekleyeceğiz ki daha çok okuyalım. Daha çok okuyalım ki daha iyi bir toplum olalım. Az evvel bir yazı okudum, İzdiham Dergisinden: "Bir akşam Terzi Babama mehdi konusunu sorduk. Bize Allah'ın Hadi isminin her Müslüman'da tecelli etmesinin lüzum ettiğini yani her Müslüman'ın mehdi olması gerektiğini söyledi. Mesele bu kadar basit." Ben de sadece Müslüman'ların olmadığı bir toplumda, hele ki bu kadar renkli bir yapıya sahip bir toplumda herkesin bir kahraman gelmesini değil, kahraman olmasını ve birbirini de iyiliğe teşvik etmesi gerektiğini söylemek isterim. Hep okuyalım, okudukça yeşerecek, okudukça güçleneceğiz. Ne mutlu burada hayatımıza dokunan bütün iyi yüreklere... İyi ki varlar...
Bu yorum görüntülenemiyor
Kübra Hanım, mantıklı bir hareket olacağını bilsem fosforlu kalemimi alır ekranın üzerinde şu yorumunuzun her satırının altını tek tek çizerdim:) O kadar güzel özetlemişsiniz tek paragrafta... Hâdi aynı zamanda babamın adıdır. Anlamını bilirdim ama bu kadar güzel bir cümlenin içinde ilk defa gördüm. Ayrı bir mutlu oldum:) Ve bir kez daha altını çizmek gerekirse, burada çok güzel insanlar, güzel kahramanlar tanıyorum her geçen gün... Eskiden para kazanmak zordu ama çevremde çok insan olurdu, sevdiğim insanlar... Zamanla dünya değişti, ülkemiz değişti, toplum değişti... Ve değişmeye devam ediyor. Artık daha kolay para kazanıyorum ama çevremdeki insan sayısı çok azaldı. Bir çeşit neden-sonuç ilişkisi belki de. O yüzden insan kazanmanın önemini çok daha iyi anladım. Kazanması en zor, kaybetmesi en kolay şey insan... Bunun farkına varan, elinden geldiğince kazandığı insanların da değerini vermeye çalışır. Sevmek için bir neden aramaz, sevdiğini de nedensiz bırakmaz... Benim geldiğim nokta budur, şu fani dünyada:) Sevgilerimle...
İnci Hanım, şu sitede kendine haksızlık eden 8 kişiden birisiniz (Diğer 7 kişiyi henüz tanımaya fırsatım olmadı ama vardır mutlaka diye tahmin ediyorum:) Okumak öyle uzun bir yol ki, Allah nasip eder de 80 yaşımızı da görsek, tek sıkıntımız, daha okuyacak ne çok kitabın olduğu bilincidir sanırım... Bizler en azından o uzun yolu edebiyatın güzellikleriyle kat etmeye çalışan insanlarız. Herkes kendi fidanını dikiyor yolun kenarına... Kimi asırlık çınar oluyor, kimi rengarenk çiçek, kimiyse her yıl kendini yenileyen bir meyve ağacı... Bir yiyoruz, bir kokluyoruz, bir gölgesinde oturup düşünüyoruz... Bundan güzel bir hayat tablosu çizebilen varsa beri gelsin:) Sevgilerimle...
Konuşulacak o kadar çok derin konu var ki, şimdi size cevap yazmaya yeltensem hayat izin vermeyecek kadar yoğun... "Bunun farkına varan, elinden geldiğince kazandığı insanların da değerini vermeye çalışır. Sevmek için bir neden aramaz, sevdiğini de nedensiz bırakmaz..." şu sözünüzün bendeki taze kapanmış bir yaraya dokunduğunu size nasıl anlatabilirim ki... Yara geçer ama izi kalır ya tırtıklı ve kaba. Dokununca hafif bir cızırtı hissedilir... Tam öyle... Sevgiler ve saygılar...
Evet Kübra Hanım, bazı soruların bir ömürlük cevabı var maalesef... Yaranızın taze değil de 'taze kapanmış bir yara' olmasını iyiye yormak isterim ben... Eğer yarayı kapatabilmişseniz, bundan sonrasını da getirebileceğinizden hiç şüphem yok... Her şey gönlünüze göre olur umarım...
Ne kadar güzel yorumlar yazmışsınız hangisine cevap vereceğimi şaşırdım. Ben konuşmayı pek sevmem yazarak kendimi daha iyi ifade ederim. Suskun bir insanım ama geveze bir kalemim var özetle:) Eğer yazılarım sizlerde böyle güzelliklere vesile olabildiyse kendimi çok bahtiyar hissederim. Ben 1000 K'da herkesten bir şeyler öğreniyorum ve öğrenmeye devam edeceğim. Güzel kitaplarda buluşmak dileğiyle herkese keyifli okumalar diliyorum.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.