kitapla alakalı ilginç bir yaşanmışlık da ben anlatayım izniniz olursa..o ağlayan asker olayını okuyunca direk o geldi aklıma.. yakın bir akrabamın eşi bi yanlış anlaşılma dolayısıyla bir müddet hapiste kalmıştı.. akrabamın adı Cemile.. konuşurken eşinin halini vs de anlatmıştı.. orda neler yapıyor dediğimde bi kütüphane varmış kitapların arasından Cemile diye bir kitap varmış onu seçmiş okumuş diyince ilk sorum sen okudun mu abla o kitabı demiştim.. Allahtan okumamış :) .. eşini özlediği için o kadar kitabın arasından onu seçen eşinin neler hissettiğini tahmin etmek bile istemiyorum.. sana anlattı mı güzel bir kitap mıymış dedim.. yoo anlatmadı demişti.. Nasıl anlatsın adamcağız düşünsenize.. aklına gelmiş midir acaba benim yüzümden onu da işten atarlar belki acaba benden ayrılır mı filan diye hiç gelmemiş midir aklına??? ki o şekilde ayrılanlar da biliyorum... neyse.. necip bey harika bir incelemeydi.. elinize sağlık.. ben de yaklaşık bu duygularla okumuştum...havada kalan, eksik, okuyucuyu tam inandıramayan ve geçiştirilen bölümler olduğu konusunda hemfikiriz.. hatta hatta bi çuval taşıma meselesi yüzünden Daniyara acımasız davranmış vicdan mı yaptı acaba diye bile düşünmüştüm :) ki bu şekilde de algılansa şaşmayacağım kısımlar vardı yazımda ..