Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Semih Doğan isimli okurun asıl gönderisini gör
Okur okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş kesinlikle okuyacağım kitaplar arasına girdi bu kitap. Zamanda yolculuk herkes gibi benim de ilgimi çeken bir konu. Bu konu üzerine eşimle sürekli tartışırız fikirlerimizi paylaşırız.(Eşim de bilimle ilgili konulara çok meraklıdır) Metin bey bilimsel olarak açıklamış böyle bişeyin olmayacağını ama ben bu tür şeylerin imkansız olmadığını sadece filmlerde ve kitaplarda olmadığını düşünüyorum. İnsan denen varlığın aklına gelen her şeyin bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyorum. Bundan yıllar önce; şu an farkında olmadan kullandığımız bilimsel olaylar, buluşlar da bulunmadan önce imkansız geliyordur insanlara. Tıpkı şu an imkansız gelen şeyler gibi. Yıllar sonra da şu an konuştuklarımızı yaşıyor olacak insanlar. Ben buna inanıyorum en azından. Ölümsüzlük mesela.. bir sağlık çalışanı olarak ölümsüzlüğün bulunmuş ama saklanıyor olduğuna inanıyorum. Çünkü bu insanlık için bir son demek...Bir gün ışınlanmayı ve zamanda yolculuğu da bulacak insanoğlu. Biz göremeyiz tabi o ayrı :) Ama belki ölümün bi enerji değişimi olduğunu düşünürsek görebilmemiz de mümkün olabilir. Leonardo da Vinci 500 yıl önce insan vücudundaki mezenter denen yapının ayrı bi organ olduğunu söylemiş ve kimse kabul etmemiş. Geçtiğimiz yıl mezenter bilim insanları tarafından ayrı bi organ olarak kabul edilip dünyaya duyurulmus. Düşünün bir zamanlar dünyanın döndüğü bile kabul edilmemiş. Bilim durmuyor hızla ilerliyor duran biziz...
Semih Doğan okurunun profil resmi
Deneme tadında çok güzel bir yorum yapmışsınız. Ayrı bir ileti halinde yazsaydınız kesinlikle paylaşacağım bir yazıydı. Düşünmelisiniz bunu... Evet, zamanda yolculuk bilimsel olarak imkansız görünüyor şu an. Fakat insan aklının ve ufkunun sınırları her geçen gün ilerleme kaydediyor. Siz zaten mesleğiniz itibarıyla bu konulara yakından vakıfsınız. Bu sebeple dediğinize katılıyorum. Zaten bu tür kitaplar da insan aklının ve ufkunun sınırlarını zorlama amacıyla yazılıyor. Ben de bu sebepten ötürü seviyorum bilimkurguyu... Son olarak, gerçekten biz göremeyiz belki bu bilimsel gelişmeleri; ama çocuklarımızın görmesini umut etmek şimdilik yeterli görünüyor. Teşekkür ederim bilgi ve umut dolu yorumlarınız için...
Samet Ö. okurunun profil resmi
Mezenter (mesenterium) zaten yıllardır bilinen bir yapıydı. Medyada lanse edildiğinin aksine fonksiyonlarının birçoğu biliniyor hatta uzuun zamandan beri peritonit engelleyici özelliği yüzünden basitçe karın içi boşluğunun polisi diye bahsedilir tıp mecralarında. Bilimin hala ilerlediği aşikar ama ölümsüzlük hakkındaki görüşler şimdilik hayalgücünden öteye gidemiyor ne yazık ki :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Mezenter konusunda bilgim olmadığı için o konuya girmiyorum :) Ölümsüzlük ise, bir gün bulunabilir. Fakat önemli olanın ölümsüzlükle birlikte yaşlanmayı engelleyici buluşlar olduğunu düşünüyorum. Yaşlandıktan sonra ölümsüz olmak işkenceden başka bir şey olmasa gerek :)
Okur okurunun profil resmi
Samet bey mezenter yeni bulundu bilinmiyordu demedim ben zaten. Ayrı bir organ olarak kabul edilmiyordu dedim. Muhalif olmak güzel lakin her şeye de "istemezük" tavrı nedir anlamış değilim. Ben hala söylüyorum ölümsüzlüğün bulunmuş ama saklanıyor olduğuna inanıyorum diye. Çünkü bu sektörde ekmek yiyen çok. Ortaya atılınca birçok ekonomik sıkıntılara, cinayetlere ve hatta savaşlara sebep olacak belki de. Zaten bugün elimizde olan buluşların hepsi hayalgücüne dayanıyor. Hayal etmeden gerçek bulunmaz. Şu an itibariyle hepsi bir hayalden varsayımdan ibaret olabilir ama bi gün gerçek olacağından hiç şüphem yok...
Okur okurunun profil resmi
Semih bey size katılıyorum. Kesinlikle yaşlanıp da ölümsüz olmak çekilir şey olmayacaktır. Ama zannediyorum ki ölümsüzlüğü hücre yaşlanmasını durdurarak bulurlar. Çünkü diğer türlü mantıksız oluyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.