Kitaptan hiç haberimin olmadığı yıllar öncesinde filmine denk gelmiştim. Rusça idi. En çok etkileyen beni, her kimse, senaryo sahibinin dürüstlüğüydü. Meraklı gönül durmadı, eşti de eşti. Ve o kadar enteresandır ki, Çeçenistan'a giderken keşfettim Bulgakov'u. O ara trendeydim. Ne kadar büyülüydü yolculuk anlatamam. Zamanımızın Bir Kahramanı'nı Lermantov'un ikinci kez bitirmiş, ve ikinci kez okuyordum Kafkas Tutsağı'nı Tolstoy'un. Ve öyle bir sahne vardı ki aklımda, kurtlar bir kızağın peşindeydi. Hadi, hadi diyordum. Trende Çeçenler çoktu. Ve diyorlardı ki, Osmanlı adamı biz sizin peşindeyiz. Zordu anlamak, çok zordu. Aklıma bunlar geldi incelemeni okuyunca.
Sizin paylaştığınız filmi de seyrettim kitaptan önce. Yeterince bağlı kalmışlar kitaba. Yeni çekilen dizi daha farklı gerçi. Mad Men'deki Jon Hamm doktorun iç sesinin yerine geçiyor, gelecekteki doktor olarak (Böyle deyince Dr. Who gibi oldu) Farklı bir şey çıkmış. Son dönemde çekilen kitap uyarlamaları genelde okuyucu ya da hayranlar tarafından yapıldığı için güzel şeyler çıkıyor çoğunlukla. Çeçenisan treni kavramını duymak bile farklı hissettiriyor insanı. Ama zordur da o dönemde heralde. Sonra hep güzel hatırlanır herşeyde olduğu gibi.
Değil mi ya, hep en güzel hatırlanır. Fırsat bulup Piter-Pekin macerasını yazmalı. İlla da edebiyat olmalı içinde. Hatırlatın atayım size filmi yönünü.
Artık onu bekleyeceğiz demek merakla :) Çok sağolun, iyi geceler
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.