Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Erhan isimli okurun asıl gönderisini gör
Metin T. okurunun profil resmi
Eskiden karşılaşırdım çok. Sosyal medyada olduğum zamanlar. Düşünsenize, biri bir argüman sunmuş, başka biri karşı bir argümanı yazmış altına. İçinde bir yığın soru. Hem de çok mantıklı. Hadi bakalım, ne diyecek şimdi, diye bekliyor dostları. Cevap gelirdi er ya da geç. Derdi ki mesela, de'ler da'lar ayrı yazılır. Hay Allah, bunca yazılan şeyden bu mu kaldı elinde diye düşünürdüm, senin amacın cevap yazmak değil, can yakmak. Böyle bir işgüzarlık yapmak niyetinde hiç değilim. Ama, tek tek öyküleri eleştirecek de değilim. Bu arada kimi öykü kimi hikaye demiş. Bu konuda inanılmaz bir çekişme yaşanır ülkemizde. Bana göre bir roman bir de öykü vardır kurmacada. Fakaaat, romanın da öykünün de bir hikayesi olur. (Çekişmeyi böyle aştım ben kafamda ))) Hepsini okudum tek tek. Kimin yazdığını bilmeden hem de. Beğendiklerim oldu, beğenmediklerim de. Ama o kadar enteresandır ki kurmaca mevzusu, en beğenmediğine yapılacak üç-beş cümlelik bir ilave, öyküyü en beğendiğin öykü konumuna sokabilir. Değil mi? Bence öyle. Ama bu da oldukça öznel kalmaz mı? Çok sübjektif olur evet. Dolayısıyla yapacağım her eleştiri ya da övgünün kıymeti harbiyesi cürmüm kadar olur. Ve dostları eleştirmek zor zanaattır. Ben yine de dürüst olup benim için en öne çıkanları yazmak istiyorum. Öncelikle, gelişigüzel sıralamamla en güzel başlangıç cümleleri, “Farkıma varmaksızın çıkıp giderken her zamanki gibi benim onu gözlediğimi bilmiyordu.” “Çocukken daha henüz minicikken, bedeninde ilk kanayan yeri düşmesiyle dizleri olmuştu.” “Düşmesi” kelimesine hiç gerek yoktu. Okura güvenmelisiniz. “Bunaltıcı bir sabaha açmıştım yine gözlerimi.” “Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum” Çok davetkar bir giriş. “Her gün aynı şeyleri yapar, tek bir gün bile oraya, o rıhtıma gitmekten usanmazdı.” “Güneş, ince, zarif vücudunda askılarının içinden geçiyor, derisine nüfuz ediyordu kuşluk vaktinde.” Biraz sorunlu ama güzel bir cümle. “Kaçınızın çocukluğuna dair önemli anılarının bir parçası olan özel ufak tefek eşyaları vardır?” Akıllıca bir soru, her zaman dikkat çekicidir. “Emre, kan ter içinde uyandı yine uykusundan.” Neden acaba? İsimler, şimdi bazılarınız diyecek ki, ya biz isim bakmadık ki! Baksaydınız aga, üzgünüm valla. Kötü Kaybettik, çok davetkar. Ocak Söner, değil mi? Kayıp Rüyalar, gizemli. Yıllanmış Kekremsi Sevda, acayip. Hissizlik Camekanı, merak uyandırıcı. Sessiz Direniş, ajitatif. Cümleler de cümleler. “Kayıplarımın, kabuslarımın, gözyaşlarımın adıydı yağmur.” “duyduğum her şeyi çıkarabiliyordum.” Hadi canım sen de. “Evden çıkmadan evvel, gönlünde başlattığı manevi sinemasını kapattı” yani. “Kim bilir daha neler neler söylemedi ve ben duymadım yıllarca” Bence de. “Neden mi yazıyorum bunları?” Neden? “Piyanonun tuşları içime işliyordu sanki ve ben içimden geldiği gibi dans ettim.” Dans edilesi. “Onca yıllık ömrümde bir kez bile kendi ayakkabıma bakmamıştım ben o zamana kadar.” Nedenini merak ettim. “Zaman bu dünyada en hızlı tükettiğimiz gıdadır. Yer yer ama hep aç kalırız.” Hakkaten öyle. “Kapattım altını hemen, bilgisayarın yanına baktım, bitirdiğim Jack orada duruyordu piyanonun üstünde.” O Jack’ı ben de tanıyorum. “Adamdan önce ucuz viski kokan nefesi doldu evin içine.” Değil mi ya? Şık bitişler olur. Okurun kafaya iner. “Piyano benim sahip olduğum tek eşya, ha bir de semaverim var öyle ya, ihtiyarlık işte…” Gülümsedim. “Gerçek oralarda bir yerdeydi ve ben yine gerçeğe ulaşamadan kaybetmiştim.” Bunu gerektiriyordu kahramanın kafası. “Bir daha da o yabancıyı gören duyan olmadı.” Tam, öykü bitti, dedirten türden. “Siz dersinizi verdiniz, şimdi ise ders verme sırası bende.” Devamı olacak aga. “O gün kazanır mıydı kendi de içindeki sevgi gibi, o gün en zengin insan olur muydu dünyadaki? Olurdu.” Kendi bağlamış hükmünü. “Gökyüzü berraklaştı, kırlangıç uçtu, deniz kokusu rüzgarın esişiyle banktaki kızın yüzünü ve gönlünü yaladı. O sırada anladı ki bu bir kaybediş değil bir tebdil-i zamandı.” Şıktı çok. “babamdan bir nefesle saklı o kırmızı kadife kutusunun içinde..” Boğaza yumruk oturtan. “Yaşam hangi zamanda kaybetti beni ?” Kaybedenler Ve en beğendiğim öyküleri birazdan yazacağım nedenleriyle. O kadar merak içindeyim ki, kim ne yazmış diye? Başlıklara bakmayacağım diye şaşı oldum ayol. :)))
Erhan okurunun profil resmi
Utandım şimdi ses yok dediğime , eline sağlık hocam. 2 hikaye (pardon öykü) daha eklendi ama sonra- onlara da bakarsan mutlu olur heralde yazarları :)
Metin T. okurunun profil resmi
Hala, kim ne yazdı bakmadım billahi :))) Zormuş yahu .
Hatice okurunun profil resmi
Metin bey iyi ki yazıyorsunuz..kendimden cümleleri görmek çok mutlu etti şu an :) heyecanla bekliyorum sıralamayı
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.