Lisans dönemimde satır satır, tüm sahnesinden perdesine ezberlemek zorunda kaldığım bir eserdi... Pişman mıyım? Tabii ki hayır. Benim için
Hamlet ile zirveyi paylaşır bu eser.
3. perdenin 2. sahnesinde geçen, retoriğin ne denli önemli bir sanat dalı olduğunu dikte eden, sadece yaptığı konuşma ile insanları galeyana getirip tarihin akışına yön verebilen -ki günümüzde de bolca tanık oluyoruz- Marcus Antonius'un şu sözlerle başlayan tiradını asla unutamıyorum:
''Friends, Romans, countrymen, lend me your ears;
I come to bury Caesar, not to praise him.''
Spoiler olarak görmeyeceğini düşündüğümden yazdım bunu... Ayrıca müthiş bir çeviriden okuyorsun. Keyifli okumalar, düşüncelerini merak ediyorum. ^^
Roma her zaman kalbimde olan büyük bir medeniyet. Caesar dönemi de şüphesiz en ilgi çekici dönemlerinden biri. Seneler önce Rome dizisini (imdb.com/title/tt0384766) izlemiştim konuya dair. Şimdi bir de Shakespeare’in gözünden görelim bakalım.
Bahsettiğin tirat dizide var mıydı hatırlayamadım bakacağım tekrardan ama 1953 yapımı Julius Caesar (imdb.com/title/tt0045943) filminde kullanılmış: youtu.be/101sKhH-lMQ . Peşine filmi de izlemek farz oldu. ^^
Şimdi iyice meraklandım. Ben bir kahve yapayım en iyisi, gece uzun olacak. 🤓 Teşekkür ederim efenim, konuşuruz hakkında.