Yorum

doğa isimli okurun asıl gönderisini gör
doğa okurunun profil resmi
"ermeni tehciri sırasında kafileler neden yürütüldü?" sorusuna yanıt amaçlı syf 57-58-59'dan alıntılanan mustafa kemal paşa'nın diyarbakır'a olan yolculuğunun örneği: bölgeye ulaşmanın savaşmaktan daha zor olduğu günlerdi. Diyarbakır'a tayin emrini alan Mustafa Kemal Bey önce Edir­ne'den istanbul'a yalnız olarak gelmiş ve ertesi gün Kolordu Karar­gahı'yla birlikte 16 Mart 1916 tarihinde istanbul'da hazırlanan özel bir trenle Haydarpaşa'dan hareket etmiştir. O günlerde Güneydoğu'ya giden tren hattının son durağı olan Pazantı'ya 18 Mart'ta yani 3 günde ulaşmıştır. Aynı gün, Doğu Cephesi'nde Van ve Hakkari'nin Ruslar tarafından işgal edildiği haberini almıştır. Van önce içeriden ve dışarıdan Ermeniler tarafından düşürüle­cek, şehirde büyük bir Müslüman katliamı yaşanacaktır. Çete Reisi Garo hükümet binasına Ermenistan bayrağı asacak, burada bir hafta süreyle bağımsızlığını ilan edecektir. ABD'ye çektirdiği telgrafta ise oradaki diyasporadan daha fazla yardım gelmesini teşvik için "( ... ) Van'da düne kadar 70 bin Müslüman yaşıyordu. Bugünse tavuklar, horozlar, kediler, köpekler ve 3 bin Müslüman yaşıyor ( ... )" diyecek­tir. Bir hafta sonra ise bölgeye gelen Rus ordularına şehri teslim ede­cektir. İşte bir taraftan Rus işgalleri Anadolu'nun içlerine doğru böyle hızla ilerleyip kentler, köyler düşerken, diğer taraftan Ermeni Tehciri bu koşullarda sürdürülmeye çalışılırken, bu işgalleri durdurmakla görevli Mustafa Kemal, düşmanı karşılayacağı bölgeye bile işte bu zor koşullarda ulaşmaya çalışmaktadır. İnşaatı sürmekte olan Toros ve Amanos tünelleri henüz işletmeye açık değildir. Tünellerden geçemeyecekleri belli olmuştur. Bu neden­le karargah heyeti Pozantı'da ikiye ayrılır. Birinci kafilede bulunan Mustafa Kemal Bey, Kaymakam (Yarbay) İzzettin (Çalışlar), Kurmay Yüzbaşı Neşet (Bora) ve Yaver Cevat Abbas (Gürer) otomobille Ha­lep'e hareket ederler (21 Mart 1916). Ertesi gün Halep'ten Ceylanpınar'a doğru trenle yola çıkılır (22 Mart) ve buradan da otomobille nihayet Mardin'e ulaşılır (24 Mart). Ertesi gün Diyarbakır'a doğru hareket edilir ama bu kez yolda araba arıza yapar. Bu nedenle yollarına at sırtında devam ederler ve nihayet 26 Mart günü Diyarbakır'a ulaşırlar. Böylece Albay Mustafa Kemal Bey'in 16 Mart 1916'da İstanbul'da başlayan yolculuğu 10 gün sonra Diyarbakır'da son bulmuştur.
doğa okurunun profil resmi
Geride kalan ve ikinci kafileyi oluşturan karargah şube mü­dürleri ve diğer subaylar ile ağırlıklar ise 1. Harekat Şube Müdürü Kurmay Yüzbaşı Şemsettin (Şener) Bey'in komutasında hareket etmiştir. Bu kafile Toros yaylasından geçerek Yenice İstasyonu'na kadar kara yoluyla ve oradan da eski adı Hassa olan Bahçe'ye kadar tren­le gitmiştir. Bahçe'den Amanos dağ yolunu takip eden kafile İslahi­ye'ye kadar yürümüş, oradan da tekrar trenle Katma üzerinden Re­sülayn'a, bugünkü adıyla Ceylanpınar'a ulaşmışlardı. O tarihlerde bu yöndeki tren hattının son durağı Ceylanpınar'dı. Kafile yine yaya olarak Ceylanpınar'dan Mardin'e ve oradan da 22 Mart 1916 tarihinde Diyarbakır'a intikal etmişti.
doğa okurunun profil resmi
Doğu Anadolu'nun hali ne yazık ki bundan da beterdir. Ve bu esnada bir millet, neredeyse tüm dünyaya karşı var olup olmama savaşı vermektedir. Tehcir başladığı halde Van'ın başına gelenlerse ortadadır. O halde Osmanlı hükümetinin Tehcir kararını hangi koşullarda almış olduğu bu vesileyle bir kez daha anımsanmalıdır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.