Benim yazdığıma inanıp, sizin alıntınıza inanmamak benim neden işime gelsin ki? Hakkımda nasıl böyle bir kanıya vardınız? Dikkat ederseniz size değil, alıntınıza yorum yaptım. Sizi tanımıyorum, siz de beni tanımıyorsunuz. Tamamen hissi bir şekilde benim kulaktan dolma bilgi sahibi olduğumu düşünüyorsunuz.
Bu, bilginin doğruluğu yada yanlışlığı meselesidir, inanmak ya da inanmamak meselesi değildir. Ve bunun Atatürk karşıtlığı ile de bir ilgisi yoktur. Birini sevmek ve evlenmek istemenin nesi kötüdür ki, birileri bunu o kişinin aleyhine kullanmak istesin? Ya da o mevkide birinin, siyasi bir evlilik yapmaya çalışmasının da abes bir tarafı yoktur. İnternette bile bu konuda erişilebilecek bir dolu kaynak var. Ayağı yere basan, resmi ideolojik görüşlerden sıyrılıp, belge ve arşivler ile tarihçilik yapan, objektif ve bilimsel tarihçilerin bir çoğu bunu böyle bilir ve kabul eder.