Yorum

Mustafa Kemal Baba isimli okurun asıl gönderisini gör
M.Kerem okurunun profil resmi
Put denilen kavram... Put'u Mekke görmüş birçok yaşlı amca (yeni nesil daha aydın bu konuda) heykel olarak bilir ve "sağda solda" gördüğü heykellere , resimlere saldırır. Halbuki evinde torunlarıyla birlikte izlediği asıp kesen dizilerde; maç sonrası arkasından ağır argoyla atıp tuttuğu, haftalık sevinç ve üzüntüsündeki kur farkı ona endeksli, Xxx takımlı mahallenin efendi (!), bıyığı yeni terlemiş, kızına güvey arayan mahalleli yaşlı teyzelerin gıyabında: "Hatice Hanım'ın oğlu Bilal mi?, efendi çocuktur beş vakit namaz..." diye anılan delikanlının puta doğru yolculuğunda aramalı insan... Put demişken en büyük put kendine tapmaktır. Zevklerinin peşinden gidip bencil olmak...Bilgisine başvurup gayrisini aşağılamak. Halbuki bilgi paylaşmaktı, yükseldikçe alçalmak, merhametle donanmak, zira cahil bilmediği için zavallıdır aslında. Bunlardan onlarcası... Mucizeler...Din alanında sıkça umut beklenen bir kapı. Çalışmadan kazanmak fikrini aşılayıp tembelleştiriyor ve kaderci, üretmeyen bir toplumun sebebi. Son 250 senedir Batı ile aramızdaki uçurumun baş sorumlusu bu yanlış anlaşılan kaderci yapıyı, mucize beklentisini aşamamak. Tasavvuf örneğin; Üniversiteler düşünüldüğünde prof. olmak için en az 30 yıllık bir eğitim gerektirirken, bu kapıdan girenlerin yaşları 7'den başlayabiliyor. Kavramları yerinde kullanmayan, bilmeden öğreten sağda solda milyonlarca "öğretmen" var. Kahvede,camide, cami önü çay ocaklarında, dernek vakıflarda.Herkes kendince muallim. Sonra, toplumu bölen "fedailer", "kısa yoldan cennete" gitme hesabı yapan gençlerimiz var bizim. Ya denetim mercii ?! Cem Yılmaz'ın dediği "bana göre yakışıklısın, ama fazla açılma çevremden" hicivinde gizli. "Kendine dön" demişsiniz ya ne güzel. Ancak bizler ancak sabah, öğle, akşam 5 vakit ayna karşısında kendimize dönen bir toplumuz maalesef.
Mustafa Kemal Baba okurunun profil resmi
Çok güzel bir yazı olmuş hocam. Teşekkür ederim.
M.Kerem okurunun profil resmi
İLAVETEN; Mucize doğaüstü bir kuvvettir. Atomun parçalanmasındaki formülü insan bulmuştur ancak ondaki bilgi, formüller hep vardı ezelden beri. Parçalandığında ortaya çıkan enerji oksijensiz gerçekleşemez, öyleyse başka şeylere muhtaç, acizdir bu bilgi! Acizlik derken bir tohumun fidana dönmesinde insanın payı, acelece bir meyveyi yiyip yere atmasından ibaret olması gibi... Nietzsche "üst insan" diye bir kavramdan bahseder. Aslında burada yaşadığı dönemde insanlığı yok eden savaşların nedeni aşağılık insanı yok edip yeni bir insan modeli hedefler. Gelişim yolunda fren olan kutsalları yok sayıp aklı öne çıkarmak ister. Ama hangi kutsal? Dünya yuvarlak diyenleri asan ortaçağ Avrupası mı, bir kültürü temsil ediyor diye Osmanlı çeşmesini yıkan Arap bedevisi mi? Bu insanı Kur'an şöyle tarif eder " insanı en güzel bir şekilde yarattık.... sonra onu aşağılara indirdik". İnsanın bu iki seçeneğe yönelmesi kendi iradesiyle olur. "Tanrı'yı yok et" Hangi Tanrı? İnsanların kafalarında yarattığı sanal putlar mı? İnsan özüne döndüğünde zaten kendi üst insanını ve kutsalını bulacaktır kendini putlaştırmadığı sürece!
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.