Yorum

Serkan isimli okurun asıl gönderisini gör
Sinem okurunun profil resmi
Çalışmak zorunda kalan kadın diye bir şey yoktur çünkü çalışmak zorunda kalan erkek diye bir şey yoktur. Kadın kimliğinin arkasına sığınıp “çalışmamayı tercih etmek” erkeğin üzerine gereksiz bir yük bindirir. Bir ilişkide denge esastır. Eğer çalışmaktan kastınız sosyal hayatta, plazalarda, mahkeme salonlarında, okullarda… çalışmaksa eğer kadın için önemli bir özgürlük daha var: ekonomik özgürlük. Bu ekonomik özgürlüğe sahip olmak için cam tavanlara çarptığı, cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığı bir gerçektir ama bütün bunlara göğüs gerip devam etmesi gereklidir. Eğer siz bu göğüs germeye yırtıklaşma diyorsanız bu konuda ekleyeceğim bir şey yok. Bir kadın asla ev hanımlığını küçümsemez çünkü daha küçük bir kız çocuğuyken bile sofra kurma, yerleri süpürme gibi basit sorumlulukların aslında yığılımlı olarak ne kadar ağır bir iş yükü oluşturduğunun farkındadır. O yüzden bunun farkında olmayan ve kadını bir seks objesi olarak tüketen hemcinslerinizi uyarmanız çok önemli ve sizi çok destekliyorum. Ayrıca sevgili kadınlar hayatta sadece ev hanımı kimliği yok. Eşiniz ile sorumlulukları paylaşarak ya da başkalarından destek alarak farklı bir kariyer de seçebilirsiniz. Ne seçerseniz seçin işe yaramaz olmayacaksınız. Size çocuk yapmadığınız zaman kadınlık kimliğinizde eksik olduğunuzu söyleyenler olacak; yemek yapmadığınızda annelik, ütü yapmadığınızda eşlik kimliğinize laf edecekler. Kariyer yapmadığınızda sosyal baskılara maruz kalacaksınız ‘bütün kadınlar ev işi yapıyor ne var onda’ diyecekler, kariyer yaparsanızda yırtıklaşabiliyormuşsunuz. O yüzden kimseyi dinlemeyin ve herkesin karakterinin, yeteneklerinin ve hayattan beklentilerinin farklı olduğunu unutmayın ve kalıplara sığmayın.
Güler Demirhan okurunun profil resmi
Kesinlikle katılıyorum, bizim hayatımıza neden herkes burnunu sokar ki!?
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.