Saldırmak mı? Hangi ifadem de hakaret veya saldırı var? Ben tebliğ etmiyorum dikkat ederseniz. Sosyal medyada kişilerin asli karakterlerini yansıtmadıklarını ifade ettim. Büyüklerimiz dediğiniz kişiler kim? Pardon unuttum şeyhlerimiz oluyordu öyle değil mi? Maalesef insanlar çoğu şeyde olduğu gibi bunda da ifrata kaçıyor. Kişinin kendisini veya ustadını yermeye kalkamazsınız ona toz kondurmak ne mümkün çünkü onun bir beşer olduğunu, hataları, yanılmaları olabileceğini aklımıza dahi getiremiyoruz. Maalesef 17 yıldan fazla aşkın bir ehli tarikim ve gitmediğim cemaat ile sohbetleri kalmadı. Ama maalesef hepsinde bir benlik (biz) gördüm. Öyle bir taasub içindeyiz ki bizim büyüklerimizden öteye kusursuz kimse ve iyisi dahi yok o derece yani. Hele hele ki başka cemaatin sohbetine gitmek, eserlerini okumak mı Allah hak getire böyle birşey asla olamaz. Sonra aklımız, gönlümüz bulanır ayağımız kayar ve helâk oluruz öyle değil mi? Budizm, hindizmvari bir kast sistemi kurmuşuz ama ondan bile bihaberiz. Farklı cemaatten birine kız vermek mi Allah muhafaza! İlla kendi cemaatinden biri olmalı ve cemaatin usulü, yolu olmalı. Sanki diğer cemaatler müşrik de onlarla evlenme uygun olmuyor. Farklı mezheblerdeki insanlar dahi rahatlıkla yuva kurup anlaşabiliyorken bizdeki bu taassup niye? Şimdi bana Efendimizin (sav) böyle bir uygulaması vardı demeyin lütfen ben onu yemem. O uygulaması kavmiyet, cemiyet, cemaat vb şeyler için değildi. Aksine kişilerin fıtri hasletleriyle alakalı idi. Efendimiz (sav) tebliğ dönemi müşriklerle evli olan ve onu inkar edenlerle evli olan kızlarını dahi iman etmiş olan mü'min sahabilere nikahlamıştır. Efendimizin (sav) bizim gibi yaptığına dair hiçbir usulüne, yöntemine rastlayamazsınız. Yani sahabelerin evlenmelerinde her sahabeyi, Kureyş kabilesinin Hâşimoğullarından birileriyle evlendirmesine rastlayamazsınız. Her sahabe farklı kabile ve sülaleden idi ama hepsinin farklı kabile ve sülaleden evlendiği aşikardır. Bizler müslüman olan kişi olduğuna bakmıyoruz bizim cemaatten mi değil mi ona bakıyoruz. Aman aman illa kendi cemaatimizden olsun diyoruz ve bunun içinde istihareler yapıyoruz, bu istihareleri keyfi olarak o kişinin konumuna göre yaptığımız dahi oluyor (şahid olduklarım olduğu için söylüyorum). Öyle ki namaz kılan başka bir cemaatte ki kişi yerine kendi cemaatlerinden varlıklı birinin oğluna verdiler bir nedeni de illa İstanbul'da şeyhinin yanında olacakmış. Ya hu hangi bir sahabede evliliğinde illa efendimizin (sav) yanında olması şartı vardı? Kimileri Mekke, Medine, Yemen, Hicaz, Taif, Şam vb yerlerde idi. Sadece bu konular mı daha nice konularda taasublarımız var. Allah bizleri böyle ifratlardan muhafaza etsin. Çok şey konuşulur da dediğiniz gibi genel yorumlarda böyle şeyleri konuşup uslüb gereği rencide etmek doğru değildir. Ha birde şöyle bir şey var. Selef dediğimiz ki bizim mezheb imamları dahi seleftir (günümüzde selefide farklı anlıyor ve haricilere mal ediyoruz) onların eserlerini okumanız veya sözlerini söylemeniz halinde hemen sizi vehhabilikle ithaf ediyorlar. Yani o alimler sapık bizim takip ettiklerimiz ise kusursuz birer ehli sünnet alimi oluyor. Oysa 2 müctehidin bir konu hakkında ki hükmünde yanılma olasılığı vardır ki buna rağmen ona da bir ecir vardır. Hal böyle iken bizim müçtehid olmayan ustadlarımızın yanılmama durumunu hangi ölçüye göre değerlendiriyoruz. Bu arada beni cemaat düşmanı, tekfirci vb görmeyin çünkü değilim ancak düşünsenizde inanın ki umurumda olmaz. Çünkü sinelerdeki herşeyi Allah biliyor.
Ben cemaatlere değil aksine yanlış anlayışlarına ve ifratlarını tasvib etmiyorum. Kimse birşeyi inkar etmiyor aksine olan bir şeyin asliyetinden çıkarılmasını tenkit ediyorum. Çünkü bu gibi şeyler müntesiblerinden tutun ustadına kadar vebalini almış oluyoruz.