Freud'u kendi yapıtlarından okumasam da, kuramlarına yapılan eleştirileri okudum. Adler'i de okudum bu kitabı ile. O zaman sıra şimdi Jung'a geldi demektir :) Aslında beklentiyi düşürmek konusunda etkili oldunuz bir nebze. Zira "şımarıklık"a atfınızı hemen her vakada görünce, Samet hocam haklıymış diye düşünmeden edemedim doğrusu. Doğu toplumu oluşumuzla alakalı da şunu düşünürüm hep. Batıya her özenişimiz ve onu her "örnek alma" adı altında taklit edişimiz, küçük kız çocuklarının topuklu ayakkabılara heves etmeleri gibi. Giyiyoruz, kendimizi havalı hissediyoruz, sonra o ayakkabılarla yürümeye başlıyoruz, tökezliyoruz yer yer. Ve tabii ki de düşüyoruz...