(SPOİLER İÇERİR)
Kitap, küçük Yusuf'un ailesini kaybetmesine sebep olan bir cinayetle başlıyor. Cinayete bakmaya gelen kaymakamın Yusuf'u yanına almasıyla başlıyor Yusuf'un iç dünyasının yansıtılması. Yusuf yaşamı boyunca kayıplar veriyor: Öz annesi ve babası, aynı evde büyüdüğü eşi Muazzez ve en büyük kaybı benliği.Yusuf çocukluktan beri şehir yaşamına ayak uydurmaya çalışan, bu uyumsuzluğundan dolayı zaman zaman agresif yapılı birisi. Yusuf şehirde öyle yalnız ki bunu kitapta doyasıya hissediyoruz. Sabahattin Ali diğer kitaplarında da olduğu gibi burada da mükemmel betimlemeleriyle karşımıza çıkıyor. Bastırılmış duygularla baş etmeye çalışırken Muazzez'e olan aşkını bile çok geç fark ediyor. Öyle ki içinde bulunduğu bu karmaşa onu Muazzez'i kaçırmaya itiyor. Belki çevredeki insanların çirkin düşüncelerinden belki de kendi vicdan mahkemesinden dolayı kaçırıyor Muazzez'i. Kitapta karakterlerin ruh hali gayet güzel bir biçimde betimlenmişti. Kitabın sonu Muazzez'in ölmesi ve Yusuf'un yeni hayata atılmasıyla bitiyor. Sanırım böyle güzel bir kitaba başka bir sonu yakıştıramazdım. Ayrıca mutlu sonla bitseydi kitap o zevki alamazdım gibi geliyor. Sanırım beğenemediğim tek şey kaymakamın dünya haline bu kadar çok kapılması ve bazı davranışları olabilir. Yazar dönemin izlerini kitaba güzel bir şekilde yansıtmış. Kitabı okumanızı öneriyorum...