binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum
her hecesi amansız bir kor dudaklarımda
her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım
zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım
adını söylemek istemiyorum
rüveyda dediğim zaman
anla ki, senin için yürüyor kelimeler
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin
Bazı anlar vardır ki yüreğinizde hep bir sızı olarak kalır. Ne siz azalmasını istersiniz ne de o azalır. Ve yalnız resimlerde kalmıştır artık gülen yüzü😔
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı Beraat kararı gibi Merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve İntikam duygularının uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir
Can bula cananını, bayram o bayram ola,
Kul bula sultanını, bayram o bayram ola,
Hüzn ü keder def ola, dilde hicap ref ola,
Cümle günah af ola, bayram o bayram ola.
HAYIRLI BAYRAMLAR
*Hayallerimizi öldürdüğümüzün ilk belirtisi vakitsizliktir. Hayatımda tanıdığım en işi başından aşkın insanlar, her zaman her şeyi yapmaya vakit bulmuşlardır. Hiçbir şey yapmayanlar ise her zaman yorgundurlar ve yapmaları istenen azıcık işle bile hiç ilgilenmezler. Durmadan günün çok kısa olduğundan yakınırlar. Aslında yürekten savaş vermekten korkarlar.
Git buradan evlat!
Oku, dünyayı tanı.Hiçbir şeyden korkma. Her türlü ön yargıdan uzak dur.Hiçbir şeyi aşırı yüceltme.Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol.