Filistin adi nereden geliyor
Babillilerin m.ö 586'da Kudus'u ele gecirip Suleyman Tapinagi'ni yikmasiyla bolgedeki Yahudi hakimiyeti, bir daha kurulacagi 20. yuzyila kadar ortadan kalkacakti. Aradaki yirmi bes asir boyunca Filistin'i sirasiyla Persler, Yunanlar, Romalilar ve 638'de Hz. Omer'in Kudus'u almasinin ardindan da hepsi Musluman olan Emeviler, Abbasiler, Selcuklular, Fatimiler, Eyyubiler, Memlukler ve Osmanlilar yonetti. M.ö 66'da Filistin'i ele geciren Romalilarin bolgeye hakim olmasindan itibaren Yahudiler, sik sik ayaklanmaya baslamisti. 117-138 yillarinda iktidari elinde tutan Roma Imparatoru Hadrian, ayaklanmalardan illallah edince bolgenin Yahudi kimligini silmek adina o gunlerde Yehuda olarak bilinen adini, Yahudilerin iki asir savastigi milletten hareketle, Filistin olarak degistirdi. Romalilar bu isme asinaydi zira M.ö 5. yuzyilda yasayan unlu tarihci Heredot ve m.ö 4. yuzyilda yasamis olan Yunan dusunur Aristo, eserlerinde bolgeden Filistin adiyla bahsetmisti. Hadrian, kullanimi bir bakima resmilestirmisti. Imparator Yahudiligi fiilen yasakladigi gibi Yahudilerin cogunu bolgeden surmustu de. Yahudilerin asirlar surecek ve vaadedilmis topraklara donme hayaliyle yasayacaklari surgun hayati boyle baslamisti. Rusya ve Avrupa basta olmak uzere bircok yere dagilacaklardi.
Fizik fizikliğini yapacak, Yunan -Roma paganizminden Pavlus Hıristiyanlığına, Pavlus Hıristiyanlığından, Auguste Comte (1798-1857) pozitivizmine; Auguste Comte pozitivizmden, fuzzy düşünceye savrulan dünya, 21. yüzyılda bambaşka bir anlayışa evrilecek.
Reklam
Francisco Goya, "Sağırlar Evi" adını verdiği evinin (önceki sahiplerinden birinin sağır olması nedeniyle bu adı alan ev, Goya kırk yaşlarında duyma yetisini kaybedince, yeni sahibi ile de uyum sağlamış olur.) sıvalı duvarlarına çoğunlukla kara resimler olarak bilinen ve insanı psikolojik açıdan düşünmeye sevk eden resimler yaptı. Halka göstermek niyetiyle yapılmamışlardı, fakat daha sonraları resimler duvarlardan söküldü, tuvale aktarıldı ve sergilenebilmeleri için Prado Müzesine konuldu. Duvarlarına yaptığı 14 resimden bir tanesi olan bu eser adını Yunan mitolojisinin ünlü hikayesinden alır. Babasını devirerek başa geçen Kronos ( Roma mitolojisinde Satürn) aynı şeyin kendi başına geleceğinden korktuğundan çocukları olan Hades, Poseidon, Demeter, Hestia ve Hera'yı diri diri yutar. Zeus ise annesi Rhea sayesinde kurtulur. Resimde Kronos'un çocuklarını yediği an ki korku ve gücünü elinde tutmak için yaşadığı gözü dönmüşlük betimlenmiştir. Goya, yaşadığı dönemin devrim sıkıntılarını, acımasız olaylarını tuvale koyu tonlar yansıtarak ve böyle bir konuyu ele alarak göstermiştir. Satürn Goya, 1823
"Türkler iyi sanatçılardı, bunu kimse inkar edemez. Ayrıca sanatçılara karşı her zaman saygılı davranıp onları ve benzer bir şekilde rahipleri ve din adamlarını da korumuş ve onları saraylarına, başkentlerine götürmüşlerdir ve bu, bir biçimde, sunulan bir onur olmuştur. Türkler antika toplamak ve oldukça tutkulu koleksiyoncular olmak gibi eski zamanlarda oldukça ender görülen eğilimlerin de taşıyıcısı olmuşlardır. XV. yüzyılda Osmanlılar, XVII. yüzyılda Büyük Moğollar, Avrupa resim sanatına büyük bir ilgi göstermişler, sanat eserleri satın almışlar, birbirlerine hediye etmişler ve sanatçıları ülkelerine davet etmişlerdir. Ortaçağda Selçuklular, Yunan-Roma heykelleri toplamışlar, bunlarla şehirlerinin ve saraylarının duvarlarını süslemişlerdir; dünyanın başka bir yerinde kim Türklerden daha fazla geçmişin eserlerine ilgi göstermiştir?" #türklerintarihi #jeanpaulroux
Ovidius
Ovidius
’un
Dönüşümler Metamorfozlar
Dönüşümler Metamorfozlar
’ı dünyanın yaratılışından Julius Caesar dönemine kadar olan tarihi ele alır ve bünyesinde Yunan mitolojisini yansıtan sayısız mit barındırır. dusunbil.com/romanin-kurulus...
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
Yunanlar, “mikro-asyatik (Anadolu) felaketinden” sonra da bugüne kadar, tarihi Grek İmparatorluğu’nun ihya hayalinden vazgeçmemişlerdir. Megali idea, duruma göre değişik taktikler kullanılsa da, Helenizmin değişmez hedefidir. Her Yunanın yüreğinde bir gün İstanbul ve İzmir’de yunan bayrağını görmek hayali yatar. Tarihte Yunanlar, Türklere karşı daima hıristiyan Avrupa’nın desteğine güvenmişlerdir. 1352 de Türkler Avrupa’ya ayak bastığı tarihten itibaren Bizans devleti, Roma Papasıyla ilişki kurarak Osmanlı’ya karşı Avrupa’dan bir haçlı ordusunu harekete geçirmek için her türlü çabayı harcamıştır. 1359’da Bizans-Papalık Donanması’nın Lapseki çıkarması, Osmanlı’ya karşı ilk haçlı saldırısıdır. O zaman amaç, boğazın Avrupa yakasına yerleşmiş bulunan Türkleri anadoluya geri sürmekti (Gelibolu karşısında Lapseki, Türklerin Rumeli’ye göçünün son geçiş iskelesiydi).
Sayfa 215 - Kıbrıs ve Ege sorunları’nın tarihi kaynağı: Megali ideaKitabı okudu
Her şeyin oluş ve değişmenin kozmik akışı içinde de belli bir duraktan ve andan başka bir şey olmadığı konusundaki bu anlayış, doğruların mimarlığı geliştirmelerine yararlı olmadı; oysa mimarlık, batıda, bütün öteki sanat formlarının egemenliği altına almış olan kendi çerçevesini onlara kabul ettiren ve her birine özel bir işlev kazandıran en ana sanattı. Sert cisimlerin mekan içinde nasıl davrandığını saptayan ve eski yunan, Roma ya da gotik mimarların çok iyi bilip kullandıkları soyut hesapları yapmayı beceremediler, üst üste ve birbirinden daha çıkıntılı olan katmanlar halinde çok büyük boyutlu blok yayınları oluşturdular. Bu ilkel inşaat tarzı, yeryüzünde karşımıza çıkan en etkileyici görünümlerden birinin, yani doğu için kozz’ın simgesi olan dağların, ilkel insan tarafından taklit edilip canlandırılmasıydı.
Sayfa 460Kitabı okudu
342 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Gizli Akşam Yemeği; Leonardo Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği Tablosu'nu merkeze alan kurgusu, Antik Yunan düşünürlerine, sanat eserlerine gizlenen sembolik mesajlara,15.yüzyıl kilise öğretilerine, inanç sistemine, Hristiyanlığın doğuşu ve gelişimine göndermeleri ile birlikte gizem unsurlarının ön planda işlendiği hikayesi ile beğendiğim ve
Gizli Akşam Yemeği
Gizli Akşam YemeğiJavier Sierra · Epsilon Yayınevi · 202443 okunma
İslam'da örtünme geleneğinin başlaması
İslamda örtünmenin nedenini Sayın Prof. Dr. Neşet Çağatay, Bilim ve Ütopya dergisinin Ocak 1996 sayısında şöyle açıklıyor: "Müslümanlar Mekke'den Medine'ye karılarıyla birlikte geliyorlar. Mekke ve Medine arası 450 kilometre. Birbirlerini hiç tanımıyorlar. Mekke'de olduğu gibi Medinelilerde de cariye var. Onlarda da cariye mal. Satarsın, yatağına alırsın, mal ne ise onu yaparsın, Medineliler hür kadınlara sataşmaya başlıyor. Ömer kızıyor, yapana niye yaptın?' diye sorunca 'onu cariye zannettim' diyor. Çünkü, Mekke'de belirli bir kıyafet kuralı yok, fakat Mekke'de kim cariye kim hür biliniyor. Hür kadınlara sarkıntılık eden veya tecavüz eden olursa kan gövdeyi götürüyor. Medine'de hür kadınlara da sarkıntılık başlayınca Ömer, Muhammed'e 'Allah'a dua et, bu hürlerle cariyelerin arası belli olsun' diyor. Böylece hür kadınların başı örttürülüyor. Cariyelere örtmek yasak. Eğer hür kadın gibi başını örtmeye kalkarsa dövülür. Roma ve Yunan çağındaki kadın heykellerinin birçoğunun başında örtü görülüyor. O çağlarda da başı örtülü kadınlar namuslu sayılırmış. Hıristiyanlıkta bu gelenek rahibelerde sürmektedir. Sümer mabet fahişeliğini simgeleyen başörtüsü, çeşitli çağlarda ve ülkelerde kendilerine göre yorumlanarak İslamiyete kadar gelmiş. İslamiyetin başlarında hür kadınların cariyelerinden ayrılması için uygulanan bu gelenek, cariyelik kalkınca erkekten kaçma şekline dönüştürülmüştür. Buna karşın erkek olmayan yerde Kur'an okunurken, dua edilirken başın örtülmesi, örtünün Sumerdeki dinselliğinin bir devamıdır."
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Pek çok toplum, toplumu tehdit eden karanlık güçlere dair bir sezgi geliştirir. Antropologların bakış açısından dinsel inanç, bu duyumu yaratma girişimidir; zor zamanlarda bile bir amaç sayesinde yaşamak için güven duygusu yaratmaktır.
Sayfa 224
Avrupa’daki hareketin birliği ve beraberliği, bütün okulları yaklaşık 1750’de ikinci bir klasik uyanışa yöneltmişti ve bu sefer Etrüsk ve Eski Yunan kaynakları temel olarak alınmıştı. Antik Çağ eserleri, Roma öncesi sanatın ortaya çıkarılmasıyla her ülkede paylaşılan bir miras olmuştu. Bu çalışmaları, Floransa, Napoli ve Roma‘daki büyük arkeoloji merkezleri gerçekleştirdi. Bu üslup, Ancien Regime’in şatafat ve lüksüne son veren Fransız devriminin ve imparatorluk döneminin “Spartalı” sanatının tohumlarını taşıyordu. Kendi trajedisinin içine batmış olan insanoğlu artık, yaşamını, eğlenmesini sağlayan bir sahne oyunu olarak sergilemiyordu.
Sayfa 348Kitabı okudu
Caesar, karayoluyla Suriye'ye hareket etti ve Tarsus'a gitmek için bir gemiye bindi. O yılın 2 Agustos'unda, Pontus'ta Zela yakınlarındaki bir savaşta, Pompeius taraftarı Bosporos kralı Pharnakes'i yendiğinde, aslında bir Yunan atasözü olan o ünlü sözünü Roma'ya gönderdi. Veni, vidi, vici ( Geldim, gördüm,yendim).
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.