Hayatıma bakıyorum da sanki mixi olmamış gibi Bakıyorum da sanki bir şey çok boğuk gibi Ve gülme sevgilim, artık vaktim geldi Tek demle bekliyordum cinler orda Yolum kendi benliğimedir yüzün gülmesin
Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi...
Reklam
Birgün çok güzel bir hikâyenin içinde göğsün genişlemiş, yüzün çiçeklenmiş olarak....
Köşesine çekilenlerin gönlünü çalıyor gözlerin, Seninle birlikte olmak günah ise, bizim günahımız yok. Yüzün adeta ilahi lutfun aynası gibi Gerçekten de öyle; bunda riya yok.
Hafız-ı Şirazi
Hafız-ı Şirazi
Şəhid Müəllimim mekanınız cənnət olsun! Eskiye daliyor gözüm Dalmasin da ne yapsin? Bugün günlerden o gün Sanki döndün, hayattasin Bak güneş batiyor iste Bir gün daha yakiniz Bu yagmur sensin iste Oradasin gökyüzünde Aklma düşüyor yüzün Gülümser gibi ayriligin Artik sayili zaman dedil Müebbet yalnizlgim Kaç yil oldu gideli? Kaçinci uykundasin? Hangi rüzgar aldi seni, Hala ügütüyor beni...
Reklam
Azala azala yaşadığımız şu dünyada bir şeyler güzel kalsın. Gülümseyen yüzün gibi…
Kim bilir belki de hep güzel baktığımız için insanların gerçek yüzün göremiyoruz
Yorma beni dünya
Senden birşey istemiyom Yorma beni dünya dünya El aleme rezil edip Gırma beni dünya dünya Saçımı başımı yoldum Sabırınla umur oldum Zaten ben perişan oldum Yorma beni dünya dünya El değme tabip yaraya Sebebin ganı guruya Çocuk gibi makaraya Sarma beni dünya dünya Gülabi' ye nazın ile Hiçte dönme yüzün ile Gözün varsa gözün ile Görme beni dünya dünya Aşık Gülabi
"Eğer deniz ortasında; bir sandal isen, küreklerin olmalı. Bir martı isen, kanatların. Sabrın olmalı eğer bir anneysen. Esnaf isen, güler bir yüzün. Aşçı isen, temiz tırnakların olmalı. Yaşıyorsan, umudun olmalı. Ve en önemlisi, yüreğin olmalı, seveceksen eğer birini.."
Reklam
Hissiyat
Bir tebessüm et, unutursun zamanla Yine dalmışım aynadaki yüzün ağlar Yine dalmışım elimde fotoğraflar Koray Avcı-Yine Aylardan Kasım
Ahmet Özhan
Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş Sağı solum gözler idim ben dost yüzünü görsem deyü Ben taşrada arar iken ol cân içinde cân imiş Öyle sanırdım ayrıyam dost gayrıdır ben gayrıyam Benden görüp işiteni bildim ki ol cânân imiş Savm-u sâlât-u hac ile sanma biter zâhid işin İnsân-ı Kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvân imiş Mürşid gerektir bildire Hakk'ı sana Hakk'al-yakîn Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş Anla hemen bir söz dürür yokuş değildir düz dürür Âlem kamû bir yüz dürür gören anı hayrân imiş İşit Niyâzî'nin sözün bir nesne örtmez Hakk yüzün Hakk'dan ayân bir nesne yok gözsüzlere pinhân imiş
Toprağında Sırılsıklam...
Sordu, nasılsın?? Fiziken; iyi, ruhen; "kül eviydi"... İç çekti, Derin bir son nefes daha çekti; içine... Tütün sarılır ya hani... Parmakları sararmıştı tütünden Tek nefeslik miydi bu cigaralar?
Sen hangi kuşun kanadıyla yaralısın böyle, Yüzün hep kitaplara dönük…”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.