İşte Buhârî'nin hocası Muhammed ibn Selâm Bikendî. 227/842 yılında vefat etmiştir.
Bir hadis meclisinde hoca hadisleri rivayet edip yazdırırken o da diğer talebelerle birlikte oturmuş yazıyordu. Kalemi birden kırılıverince birine şu şekilde bağırmasını tembihledi: "Bir dinara bir kalem veren var mı?" Birden her taraftan kalemler uçuşmaya başladı.
Onun, parayı cömerdâne bir şekilde harcamasının sebebi değerli olan vaktin kıymetini, keza yazdırılan şeyin pahasını bildiğindendi.
Bir şeylerin yokluğunu bilmeden varlığını, nahoşluğunu bilmeden hoşluğunu idrak edemiyor insan. Kim bilir, yaşanan bazı meseleler değerini anlamamız içindir bir şeylerin. Makbule Aras, "Ne garip, insan da meyve misali, en olgunluğa ulaştığında toprağa düşüyor, hamken de kekre bir tat bırakıyor ağızda. Belki de o kekre tat var olduğu için
● Nefsâni isteklere muhalefet etmenin zor olmayacağı bir gün mü bekliyorsun ? Allah teâlâ böyle bir gün asla yaratmamıştır, yaratmayacak da. Cennet hoşlanılmayan şeylerle çevrilmiştir ve bunlar nefse hiçbir zaman hafif işler olarak gelmez.
Sen sen ol, kendini gelen vakitte karşılaşacağın şeylere hazırla. Çünkü içinde bulunduğun vakitte değelendirip istifade ettiklerin hiç şüphesiz bir gün sana yarayacaktır.