Eskiden, küçük köylerimizde, bir köy sakini hayatını kaybedince, zangoç kilisenin çanını çalardı. Merhumun kaç yaşında hayatını kaybettiği çanın kaç defa çalındığından anlaşılır, çalan çanların ardından insanlar "Ne kadar yaşlıymış" derlerdi. Şayet bu kadim gelenek günümüzde, büyük şehirlerimizde devam ediyor olsaydı, sürekli çan sesi duyardık ama her defasında kısa kesilirdi çanlar ve derdik ki: "Yazık! Ne kadar da gençmiş." Artık genç yaşta ölüyor insanlar.
Sayfa 127Kitabı okudu
Zangoç ise onu üzeceğine kötü muamele görmeyi tercih ederdi.”
Reklam
İnsanları kiliseye çağırmak üzere herkesten önce kalkan ve çan çalarak iyi insanları uyandıran bir zangoç gibi olmakla yetineceğim.
... Köy sakinlerinin kimi evindeydi kimi tarlasında çalışıyordu, her biri kendi işine dalmıştı ki birden kilisenin çanı duyuldu. ... Çanlar gün içinde birçok kez çalardı; dolayısıyla bunda şaşılacak bir yan yoktu. Ama çalan yas çanıydı, üzgün üzgün ve bu, evet, şaşırtıcıydı, çünkü bildikleri kadarıyla köyde kimse ölüm döşeğinde değildi... ... Çan birkaç dakika daha çaldıktan sonra sonunda sustu. Daha sonra kapı açıldı ve eşikte bir köylü belirdi. Bu adam her zamanki çan çalma görevlisi olmadığına göre, bu durumda, köy sakinlerinin ona zangocun nerede olduğunu, kimin öldüğünü sormaları anlaşılır bir şeydi. “Zangoç burada yok, çanı çalan benim” diye cevap verdi köylü. Köy sakinlerinin ısrarla “Peki ama ölen de mi yok?” diye sormaları üzerine köylü şöyle dedi: “Hayır, ismi olan, insan görünümünde biri için değil, adalet için çaldım yas çanını, çünkü ölen, adalet.” (José Saramago)
Sayfa 24 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okudu
Düşlemek
KALBİM unutulmuş küçük kilise; sunakta vahşi bir mayıs kabarır. Fırtına, o gözüpek kimse, çoktan ufak camları parçalara ayırır; şimdi zangoç odasına kadar sızmaktadır ve asılır orda çömez çanına iyice. Cırlak çanın tutuk hasret çığlığı çağırır çoktan ayak kesilmiş sunak yerine fena halde şaşırmış uzak Tanrı'yı nazır. Rüzgar gülüp hoplar pencereden zangır zangır. Ama o kaptığı gibi ses dalgasını öfkeyle eder parça parça çinilere fırlatır. Ve garip arzular diz çöküp sıralanır kapı önüne ve dilenir yosun tutmuş eşikte. Ama geçmiyor artık bir duacı çoktandır.
Adeta tüm kemikleri kırılmış ama yanlış kaynamış bir dev gibiydi. Bodur, eni boyuna eşit ve belirgin hatlarıyla, saygın bir kişiliğin söylediği gibi gizlisi saklısı olmayan bu tek gözlü dev, üzerindeki gümüş çıngıraklarla kaplı kırmızı mor peleriniyle ve özellikle muhteşem çirkinliğiyle hiç kımıldamadan şapelin eşiğinde belirdiğinde onu hemen tanıyan izleyiciler hep bir ağızdan bağırmaya başladılar: - Bu zangoç Quasimodo! Notre-Dame'ın kamburu Quasimodo! Tek gözlü Quasimodo! Eğri bacaklı Quasimodo! Bravo! Bravo! Görülduğü gibi bu zavallının pek çok lakabı vardı. -Hamile kadınlar kendinize dikkat edin! diye haykırdı öğrenciler -Ve hamile kalmak isteyenler de! diye ekledi Johannes. Gerçekten de, kadınlar yüzlerini saklıyorlardı. +Ah...!Alçak maymun...!diyordu biri... +Çirkin olduğu kadar korkunç! diyordu bir diğeri. +Şeytanın ta kendisi! diye ekledi üçüncüsü. +Notre-Dame'in yakınında oturduğum için ne kadar bahtsızım; geceleri onun dam oluklarında gezindiğini duyuyorum
Reklam
Adeta tüm kemikleri kırılmış ama yanlış kaynamış bir dev gibiydi. Bodur, eni boyuna eşit ve belirgin hatlarıyla, saygın bir kişiliğin söylediği gibi gizlisi saklısı olmayan bu tek gözlü dev, üzerindeki gümüş çıngıraklarla kaplı kırmızı mor peleriniyle ve özellikle muhteşem çirkinliğiyle hiç kımıldamadan şapelin eşiğinde belirdiğinde onu hemen tanıyan izleyiciler hep bir ağızdan bağırmaya başladılar: - Bu zangoç Quasimodo! Notre-Dame'ın kamburu Quasimodo! Tek gözlü Quasimodo! Eğri bacaklı Quasimodo! Bravo! Bravo! Görülduğü gibi bu zavallının pek çok lakabı vardı. -Hamile kadınlar kendinize dikkat edin! diye haykırdı öğrenciler -Ve hamile kalmak isteyenler de! diye ekledi Johannes. Gerçekten de, kadınlar yüzlerini saklıyorlardı. -Ah! Alçak maymun! diyordu biri. -Çirkin olduğu kadar korkunç! diyordu bir diğeri. - Şeytanın ta kendisi! diye ekledi üçüncüsü. -Notre-Dame'in yakınında oturduğum için ne kadar bahtsızım; geceleri onun dam oluklarında gezindiğini duyuyorum.
820 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
Merhaba arkadaşlar. Günaydınlar olsun hepimize. Yaklaşık 2 haftamı bu değerli esere ayırdım. Epey zorlu geçen bir süreç oldu. Hatta bazen 2021 yılında yaptığım o hızlı okuma etkinliklerini özlediğim dahi oldu. Çünkü bir yerden sonra kitap okuma süresinin uzaması o kitabın etkileyiciliğini ortadan kaldırdığı gibi okuma isteğini de yok ediyor diye
Küçük Dorrit 
Küçük Dorrit Charles Dickens ·  Alfa Yayınları · 2020173 okunma
Victor Hugo Nötre Dame'ın Kamburu'nda kambur zangoç Quasimodo'yu yaratmıştır. Edebiyatta onun kadar çirkin bir başka kişi olduğunu sanmıyorum. (Gözlerinden biri büyük bir urun altında kaybolmuştur, dişleri alt dudağından dışarı sarkmaktadır, dev burnu bir hortum gibi üst dudağı üzerine kıvrılmıştır.) Ancak Quasimodo dışardan ne kadar çirkinse, içerden o kadar güzeldir. Quasimodo güzel çingene dansözü Esmeralda'ya aşıktır. Kadın erişemeyeceği kadar uzaktır. Ama yine de, kendisine teslim olmayınca kızı büyücü olarak ilan eden Nötre Dame başrahibine karşı kızı korumaya kararlıdır. Bütün imkansız aşklar gibi bu da trajediyle sona erer: Bu sadece Quasimodo'nun kalbinde ve hayalinde gerçekleşebilecek bir sevgidir. Ama başrahibi öldürerek kadının ölümünün intikamını alır.
Sayfa 219
1015 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Merhaba arkadaşlar, iyi geceler. Geç de olsa hepimizin bayramını tebrik eder, bu güzel günlerin bizler adına yeni başlangıçlar, umutlar ve güzellikler getirmesini hepimiz için temenni ederim. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Zor bir süreç oldu ama bahsi geçen bu romanı ilk cildi 05/04/2024, ikinci cildini 11/04/2024 tarihinde bitirerek en sonunda
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)Charles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2021292 okunma
414 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.