Mehmet Kemal'in dediği gibi: Ankara nire, Zara nire. Dayanmak marifet, dayan bre.
Osmanlı döneminde ilk heykel, 1914’te başlanıp 1918’de bitirilen Osman Gazi’nin büstüdür. Bu heykel, Hafik-Zara (Sivas) yolu üzerinde, 10 metrelik bir sütun üzerine dikilmişti.
İlk heykel
Reklam
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Okurken hikayenin içinde gibi hissettim kendimi. Kâh Zara oldum kâh Selim oldum. Çok güzeldi sıkılmadan okudum. Emeğinize, kaleminize sağlık Sayın Pala
Abum Rabum
Abum Rabum
İskender Pala
İskender Pala
Abum Rabum
Abum Rabumİskender Pala · Kapı Yayınları · 20189.9k okunma
Akat'da Abum-Rabum, Abrabam, Abraham, Abi-Ram veya Abram, Avram... Hepsi Yüce Baba demek, yani İbrahim, tıpkı eşi Sare'nin Tevrat'ta Saray şeklinde anılıp sonra Sarai, Sarah, Sara, Zara şeklinde evrilmesi gibi..
Zara- Bülbül Kasidesi / Sema Safa, Cana Şifa
youtu.be/RQnk9qGvRuk Dinle sözüm sana direm özge edâdır Derviş olana lâzım olan aşk-ı Hüda'dır Âşıkın nesi var ise maşûka fedâdır Âşıkın nesi var ise maşûka fedâdır Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır Ey sofu bizim sohbetimiz cana safâdır Bir cür'amızı nûşidegör derde devâdır Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefâdır Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefâdır Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır Aşk ile gelin tâlib-i cûyende olalım Zevk ile safâlar sürelim zinde olalım Hazret-i Mevlânâ'ya gelin bende olalım Hazret-i Mevlânâ'ya gelin bende olalım Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır Semâ safâ cana şifa ruha gıdadır
Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde türlü yaratılış safhalarından geçirerek yaratmaktadır. İşte bu yaratıcı, rabbiniz Allah’tır. Hükümranlık O’nundur; O'ndan başka tanrı yoktur. Buna rağmen nasıl olup da hakikatten uzaklaşabiliyorsunuz?" Zümer/6 (Müfessirler, “üç karanlık” tabirini, annenin karın duvarı, rahim duvarı ve cenini kuşatan zar (amnion zarı) içindeki karanlık tabakalar olarak açıklarlar. Bu karanlık tabakaları, rahim içinde birbirini kuşatan üç zarın teşkil ettiği tabakalar olarak anlamak da mümkündür. Bunların ilki, cenini koruyan, içi sıvı dolu amnion zarı, ikincisi amnionu dıştan kuşatan ve daha çok ceninin besin ve oksijen almasını sağlayan korion zarıdır. Rahim içini astar gibi kaplayan ve hamileliğin sonuna doğru gittikçe kalınlaşan üçüncü zar, üzerindeki kan damarlarıyla çocuk için besin deposudur. Hamilelikten sonra düştüğü için buna “düşen zar” (zara decidua) denilmektedir. Âyette bu tabakaların karanlık oluşuna bilhassa dikkat çekilmekle, bu karanlık ortamlarda olup bitenlerin dahi Allah’ın bilgisi ve kudreti sayesinde gerçekleştiğine; dışarıdan farkına bile varılmayan bu ortamda yaratılış harikalarının gerçekleştirildiğine işaret edilmiştir.)
Sayfa 488Kitabı okudu
Reklam
Lokman Hekimin Sev Dediği
Bu yürek Seni seveceğini biliyordu herhalde Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir Bire bin veren buğday Elmadaki mayhoşluk Hukuki beşer Çınçınlı hamam Çizmedeki kedi
Sayfa 128Kitabı okudu
Anıp ey şîr-i mestim gül hemân hâl-i dil-i zâra Şeker - handençün ol çok zehr yuttu hâtırın hoş tut.
Sayfa 48 - Muhit Kitap
Zara montumu yağmurlara astığımdan beri, tehlikeli şiir okur, dünyaya sataşırım.
SOYTARI Kulağını aç, amca: Varını yoğunu herkese dağıtma, Bildiğinin hepsini dökme ortaya, Sahip olduğunun tümünü kaptırma, Bir ata sahipsen yaya yürüyüp yorulma, Sana her söylenene inanma, Kazandığın parayı tek zara yatırma, İçkiyle kadına kulak asma, Kendi evinde kal, avare olma dışarıda, Böylece bire yirmi alırsın, Sonunda sen kazanırsın.
Reklam
Mihrem☆•°
Ne güzel diyordu Zara, "Doksan dokuz yarem var sen açtırdın yüz yara, " diye. Yanımda oturan adamın bende açtığı yaralarla kan kaybediyordum. Ben zar zor ayaktaydım, zar zor nefes alıyordum. Ölmüştüm ben, daha ötesi var mıydı ? Nefesim kesilmiş, bu hayattan kopup gitmiştim.
Sayfa 36 - ParolayayinlariKitabı okudu
1,500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.