Birçok cümle eksik bırakılmış bilmiyorum belki duyguların eksikliğindendir. Belki olduğu bu kadardır. Tomris uyarın yazdığı ilk kitabı, ilk girişimi ve aynı zamanda benimde ilk defa Tomris uyar okuyuşum. Birbirleriyle pekte bağlantılı olmayan kısa öykülerden oluşuyor bu kitap kolayca okunabilir.
Takıldığım yerin, bu acı sonun yapılan yanlış evlilikte görmediğimi baştan söyleyeyim. Bence sorun rehincinin herkesi, her şeyi kendine ait bilmesinde bu sorunun çözülememeside hiçbir yere ait olmadığının farkında olmasında..
Karakterlerin derinliği çok gerçekçi. Bu gerçeklik okuyandan ötürü. Birçok cümle arka plana attığım duygularımı,düşüncelerimi yerinden etti. Etkileyici bir kitap bir o kadar yoran.
Pişman olmayacağınız kısa bir öykü okunmasını tavsiye ederim.
Yaşaması gerektiği gibi yaşamaya çalışan Ivan İlyiç'in hayatının son aşamasını anlatan bir öykü. Bazı yerlerin kasıntı olduğunu belirteyim. Aslında çoktan ölen birinin yaşamından vazgeçtiğini tekrarlıyor. Kitapta en ilgimi çeken kişi Gerasim oldu. Dönemin alt sınıf insan için zorluğunu onunla anladım. Lev Tolstoy'un kısa ama yoran öykülerinden.
Cahillik bilmememe durumu ve filozofluk bilmek isteme durumunun çatışmasıdır bu kitap. Voltaire kendi bilgisinden ve bilgisizliğinden kaleme alır düşüncelerini. Bu düşünceleri birçok filozofla destekler. Zannettiğimden daha kolay okunabilir bir kitapmış. Beni yormadı. Öneririm
Hakikati arayacak her kim olursa olsun zulüm görecek. O halde karanlıklar içerisinde tembel tembel oturmalı mı? Yoksa hasedin ve iftiranın kendi meşalelerini yeniden yakmak için kullanacakları bir meşale mi yakmalı?