"..İnanıyor muymuşum? Nasıl bir soru bu! İznik amentüsündeki, bir çifte fişeği kadar dolu her parıldayan cümleyi alıp inceliyor muyum? Hayır. Gerek yok. Tuhaf bir şey, Mary. Zihnim, ruhum ve bedenim inanç konusunda kuru fasulye kadar kurumuş olsaydı, 'Rab çobanımdır, eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,' kelimeleri yine de mideme krampların girmesine, yüreğimin küt küt atmasına ve beynimin alev alev yanmasına yol açardı."
Sayfa 131