Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;  Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar?  Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?  Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Zindandan Mehmed'e Mektup Necip Fazıl Kısakürek
Ölsek de sevinin, eve dönsek de... -Necip Fazıl Kısakürek (Zindandan Mehmed'e Mektup)
Reklam
Zindandan Mehmed'e mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Zindandan Mehmed'e mektup
Dua, dua, eller karıncalanmış;  Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış... Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;  İplik ki, incecik, örer boşluğu Necip Fazıl Kısakürek
Zindandan Mehmet'e Mektup/Necip Fazıl KISAKÜREK
Zindan iki hece Mehmed'im lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de geri adam boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed' im! Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yolda tutuktur hapse düşeli... Git vegel... yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır
Zindandan Mehmed'e Mektup- Necip Fazıl Kısakürek
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Reklam
Zindandan Mehmed'e Mektup / Necip Fazıl Kısakürek
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna,
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna,
Geri13
57 öğeden 46 ile 57 arasındakiler gösteriliyor.