Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zindandan Mehmed'e Mektup
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş; Karanlığında nur, yeniden doğuş... Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş! Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! NECİP FAZIL KISAKÜREK
Zindandan Mehmet'e Mektup Zindan iki hece Mehmetim lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Birde geri adam boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed' im! Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yolda tutuktur hapse düşeli... Git vegel... yüz adım... Bin yıllık
Reklam
 Zindandan Mehmet'e Mektup Zindan iki hece Mehmetim lafta!
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccâdemin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz mâdem; Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem! ~Necip Fazıl Kısakürek -Zindandan Mehmed'e mektup
Zindandan Mehmed'e Mektup
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin! Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır
Zindandan Mehmed'e Mektup
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar; Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Necip Fazıl Kısakürek
'Zindandan Mehmed'e Mektup'
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin!
Zindandan Mehmed'e Mektup
Çaycı ! Getir ilaç kokulu çaydan. Dakika düşelim senelik paydan. Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin. Köpük köpük duman duman erisin. Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
"Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin."
" Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta. Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta! Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı?... Belki... Daha ölmedim! " Zindandan Mehmed'e Mektup şiiri Necip Fazıl'ın 27 Mayıs ihtilali sonrasında atıldığı Sinop Toptaşı Cezaevi'ndeki bireysel trajedisini,
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.