Kendimi biliyordum. Bazen hatta sık sık, duygusuz ve acımasız bir sürtük gibi davranabiliyordum. Çünkü bana bu erken yaşta ilk hayat dersimi veren insanlar, böyle acımasız sürtüklerdi.
Son kez kapanacağım ona, kıyamet gelmeden önce.
Seni bana versin diye.
Sonsuza dek ayrılmayalım diye.
Şimdi bak yukarı.
Nasıl da parlıyor yıldızlar.
Hiç solmadan.
Bir kez yanıp hiç sönmeden.