Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zuhal

zuhal
@zuhaltakva
2 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
bıraktığın yoldayım, anılarımızda. sensizlikteyim, bir uçurumda. dipteyim, bir yokuşta. konuşamadığımız masalarda, her gün oturduğumuz banktayım. ben tüm yaşanmışlıklarımızdayım da sen neredesin?
Reklam
gitmez dediğin gider yapmaz dediğin yapar sever dediğin sevmez de ben sana hiç konuşmamıştım sen ona rağmen herkesi doğru çıkardın buna ne denir söylesene?
sen kimsin bilmiyorum bu kelimeler seni bana anlatır mı? o geçtiğin sokaklar, bizi bulur mu? bilmiyorum ben en dipteyim de sen nasıl benden karanlıksın onu da bilmiyorum

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bak zaman geçiyor bekliyoruz yine seni sensizliğe ittiğim durağın başında bu yollar, bu sokaklar affetmez seni bu satırlar affetmez seni göğe bak en safımız orada.
bu kalabalığa iyi bak, çünkü bu kalabalık herkesin olduğu ama kimsenin olmadığı kalabalık. sana mazur olan kalabalık, bize güllerini açmayan yollarımızı eskitemediğimiz kalabalık. biz belki nihai değildik ama sen her istediğini yapabilecek biriydin.
Reklam
Bu yıl bizi mi aldı? varsın alsın. Bu yıl çok mu şey kaybettik? varsın kaybedelim. Bu yıl seni de mi benden götürdü? varsın götürsün. Bir şeyi unutma sevgilim, bu yıllar seni, beni, bizi alır da anılara kimse dokunamaz.
bilir misin sensiz evin boşluğunu? varlığını kazıdıklarının ağırlığını bilir misin? sen şimdi hiç dönüşü olmayan bir yerdesin, sen şimdi bizi düşünmeden attığın adımlardasın. sen sadece kendini değil bizi de öldürdüğün günlerdesin.
uzun zamandır bu satırlar boştu, gelip beni karanlıktan çıkardın ve geri karanlığa iki güzel sözle ittin. şimdi bak halimize yoldan geçen ve birbirini en iyi tanıyan iki yabancı o geçtiğimiz yolları hatırla sevgilim, oturduğumuz yerleri eskitemediğimiz bankları hatırla onların hepsi şimdi sana küs anılarınla...
“geçen gece çocuk hastaydı. ilacı bitmiş, almak için dışarı çıktım. sağa sola saldırıp nöbetçi eczane arıyoruz. birden durup dururken içim cız etti. bi baktım gene aynı karın ağrısı… öyle özlemişim ki seni, dönerken bir meyhane gördüm. bi tek içeri girdiğimi hatırlıyorum bir de rakıya yumulduğumu. arkasından en az dört cigaralık… sonra gözümü bir açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor, bir daha açtım başımda bir çocuk, kalk abi diyor Kars’a geldik. otobüsten indim yürümeye başladım. dedim allahım nerdeyim ben, burası neresi. sonra güç bela burayı buldum, kapının önünde durup düşündüm. dedim bekir, bu kapı ahret kapısı burası sırat köprüsü. bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin, iyi düşün dedim. düşündüm düşündüm, ama olmadı. dönemedim. sonra bak oğlum dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin, isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi.”
yine girmiş aramıza mesafeler, baksana bize bitmişiz tükenmiş bakıyoruz gökyüzüne. sen o geceleri hatırlamazsın şimdi, benim bin gece hasretinden sayfalar eskittiğim.
Reklam
bırak bu düşleri, gülüşleri hatıraları. bu oturduğumuz bank şimdi yüzüne bakıyor mu? benimle geçtiğin sokaklar şimdi sana çiçeklerini açıyor mu?
sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun.
sana koşuyorum bir vapurun içinden ölmemek, delirmemek için.
Deniz hışımla ve köpükleriyle çıkıştı. “Sevmek öğrenilmez keşiş, hissedilir.” “Aşk bilinmez keşiş, kaybolunur.” “Aşk zehirlidir keşiş! Bir kere yiyince yok eder, ikinciye takatin kalmaz.”
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.