*Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.*
Bir yerde hata, aksaklık, eksiklik gördüğünde onu düzeltmek yerine önce, "Bu benim sorumluluğum mu? Benden talep eden var mı? " diye sor. Bazen "Bana ne!" demek en güzel arınma yoludur.
Daha nereye kadar öfkeyi, intikamı, hesaplaşmayı taşıyacaksın?
Daha nereye kadar affetmemenin getirdiği acı duygulara dört elle sarılacaksın?
Daha nereye kadar "keşke "lerle yaşayacaksın?
Daha nereye kadar "belki"lerle "ya olursa"larla yaşayacaksın?
Yaşamı kaçırıyorsun.
Yaşamı zihnine sıkıştırıyorsun.
Hataların tekrarına düşüyorsun.
Kendini ihmal ediyorsun.
Bugüne kadar düşündün de ne oldu?
Düşünmek çözüm değil ki...
Onun için değil, kendin için affetmelisin.
Öfkeden, hesaptan, intikamdan, onun için değil, kendin için arınmalısın.
Affedersen özgürleşirsin.
Geleceğin önünü açar, zamana uygun duyguları yaşarsın.
Affetmezsen belki onun umurunda bile olmayacak.
Belki bilmeyecek... Kendi kendini yiyeceksin.
Başını yastığa koyduğunda, arınmadığın her şey önüne gelecek.
Hayat geçiyor.
Yaşamını kaygıyla, kalbini öfkeyle, bedenini yorgunlukla doldurma.