BİR DÜŞ İKİ HAYAT
Bir kadın var düşümde adını bilmediğim. Bir kadın, benim mi değil mi anlamadığım. Bir kadın var gülüşüne ömrümü soldurduğum. Bir kadın.. Ben bir kadın derim bin ah dökülür kalemimden sayfalara..
Ne kolay şimdilerde birilerine sevgiyle hitap edebilmek, ona aşk diyebilmek ve çok çabuk aşk dediğinden vazgeçebilmek.. Oysa aşk dilden kolay düştüğü kadar kolay düşmez kalpten. Yar yara olur bazen ve ona rağmen yinede yaranın şifacısıdır yar.
Can’da sevdi Manolya’sını lütfuda başı üstüneydi kahrı da fakat bu aşktan en çok kahır düştü Can’ın payına, çok sevdi, çok yaralandı. Ayrılığın acısıyla yanıp kavrulan Can, sevdasının en güzel hatıralarına tutup yaşamak için sebep ararken, Manolya kokulu düşler kurdu hayalinde.
Belki Can ve Manolya’nın aşkı yarım kaldı ama yaşadıkları o kısacık birliktelikleriyle bir ömre sığacak hikayeler yarattılar. Bir Düşte İki Hayat kurdular.
Bazen yüzünüzde tatlı tebessümler bırakan, bazense gözyaşlarınızın akmasına vesile olan sayfaları çevirdikçe aşkın aslında sadece dilden düşen üç harften ibaret olmadığını anlayacak, onların sevdalarına ve aşklarına şahitlik edeceksiniz.
Ayrılıklar da sevdaya dahil derler ya azizim işte öyle birşey…
PERİ KIZINDAN DİNLEDİKLERİM
Küçüklüğümüzün bir yerinden mutlaka unutamadığımız hikayelerimiz olmuştur. Kimisini yaşayıp görmüşüzdür, kimisini ise büyüklerimiz bize hikayelendirip anlatmıştır, adına masal demişizdir. Uykuya dalmadan önce belkide dört gözle beklediğimiz tek şeydir, annemizden ya da babamızdan hikayeler dinlemek..
Peki siz bu hikayeleri asıl sahibinden dinlediniz mi?
Evet asıl sahibinden yani çocuklardan.. İnsanlığın belkide en çok merak ettiği şeyler arasında yer alır, çocuk zihninin nasıl çalıştığını anlamak, çünkü onların verdiği hazır cevaplar, sordukları sorular birçok yetişkinin cevap bile veremeyeceği şekilde olur. Pırıl pırıl zekaları, tertemiz kalpleriyle bambaşka dünyaları olur onların. O dünyada bambaşka kimliklere bürünür çocuk ruhları.
Şimdi gözlerinizi kapatın ve öyle bir kitap hayal edin ki; çocuklara onların dilinden anlayan birinin yazdığı bir kitap var. O hayal kurmuş, dedesi hayat vermiş.. O anlatmış dedesi yazmış. Kız çocuğu diğer tüm çocuklara hayal gücünü hediye etmiş.
Şimdi açın gözlerinizi ve kitaplığınızdan Peri Kızından Dinlediklerim kitabınızı alıp sayfalarını çevirmeye başlayın. Hikayelerin arasında kaybolurken masumiyetin, pırıl pırıl zekanın ve tertemiz duyguların arasından kendinize yeni dünya yaratın. Yazar Yakup Tunç’un torunu Elif Mercan ile birlikte kaleme aldığı Peri Kızından Dinlediklerim okul öncesi ve okul çağı çocuklarınızın ellerinden düşüremeyeceği harika hikayeler sunuyor.
Kütüphanenizde Peri Kızı ve anlattıklarına ayıracak yeriniz var mı?
#okudumbitti
Yazar: Muzaffer Akyol
Kitap: İçimdeki Yabancı
Agnes Yayıncılık etiketi ile basılmıştır.
Basım yılı:2022
Sayfa sayısı: 144
Sosyal sistem içerisinde toplumun temeli ve güven taşı aile birliğini spekülatif olaylarla anlatan sosyal psikolojik analiz tarzında bir kitap.
Aile ve toplum bir çocuğun kişiliğini belirlediğini anlatmış yazarımız. Aile güveni, şefkati, merhametti ve sevgisini hissetmeyen bir çocuğun toplumda yer edinme çabası ve mücadelesini okuyoruz bu kitapta.
Dayatmaların, bir çocuğun elinden alınan çocukluğun doğurduğu sonuçları görüyoruz. Yanlış seçilmiş arkadaşların doğurduğu sonuçları okuyoruz bu kitapta.
Bence her kitap sessiz bir öğretmendir. #içimdekiyabancı kitabı bize ailede çevrede bir çocuğa yapılmaması gerekenleri sessiz çığlıkları ile öğretmeye çalışmış.
Yazar akıcı anlatımı ve ince zekası ile çok güzel çarpmış yüzümüze yaptığımız hataları. Bir çocuğa aile güven vermedikten sonra, öğretmenleri destek olması gerektiği yerde köstek oluyorsa Mehmet’in sonu ne olur sizce?
Bence gelin hep birlikte Mehmet’in hayatını okuyup öğrenelim.
Yazara başarılar dilerim.