Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cankuşum

Cankuşum
@01cankusum33
Öğrenmenin yaşı olmaz, okuduğum kitaplardan beğendiğim cümleleri ve incelemeleri paylaşacağım.
Eğitimci
Y.Lisans/ MKÜ FBE
İstanbul/
İskenderun, 6 Aralık
110 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
 .... bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir.
Reklam
Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, ölümün gölgesi üzerine düşmüşse eğer, artık yalan söylemez.
Acılar korkaktır, yaşamayı fazlasıyla talep edersek korkup geri çekilir, bu talep ruhumuza gömülü aşırı ölüm isteğinden daha güçlü bir şekilde etimize gömülüdür.
Reklam
Ama fazlasıyla belirsiz bir sözcük olan vicdan denen şeyden kaçamıyorsunuz.
"Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnızız..."
Meslek seçmem gerekiyorsa, savunma cephesinde olmayı yeğlerim. Şahsen insanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar.
Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Reklam
Ve ben her zaman kibirle adına ruh, mantık, duygu dediğimiz, acı olarak nitelendirdiğimiz şeylerin aslında ne kadar zayıf, zavallı, sıkıntı veren şeyler olduğunu yine korku içinde hissediyorum, çünkü böyle zamanlarda beden yok olmuyor, çarpan kalbiyle o anlara tahammül ediyor, yıldırım çarpmış gibi yere yığılsa da yaşamaya devam ediyor insan.
Tavşan, "Kederlenme boşuna Ayşe kız," dedi. "İyi insanlar, iyi hayvanlar, iyi bulutlar hiçbir zaman kaybolmaz. Seven ölmez. Bak hele havuza!"
Yıllar geçti Manuel Valadares. Şimdi 48 yaşındayım ve zaman zaman, özlemimde, hep bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum. Birden ortaya çıkıverecekmişsin, bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin, sevgili Portuga’m. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende, çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sıra sevgimle mutluyum, ara sıra da yanılıyorum; bu daha sık oluyor.
”Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağıya sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.”
“- Ağlamak kötü bir şey mi? – Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun? – Bilmiyorum. Bir türlü alışamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes…”
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.