Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Shello`S

Shello`S
@1ee1
`Aslında kimsenin farkı yok kimseden ¬ Sadece 1i daha iyi yalan söyler ¬ 1i daha iyi oynar oyununu ¬ Hepsi bu ...¬ . ¬... -^-»
ARTUKLU Beyliği ¬
*TURKEY
702 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
45 syf.
9/10 puan verdi
-Boşuna demezler Parasız yatılıların en parasızı Ece Ayhan... Eser 45 sayfadan oluşup kısa zamanda bitirilebilir ancak yine de sindire sindire okumakta fayda var.Kısaca değenicek olursam içinde varolan o güzel, ferahlatan bir o kadar da canımı sıkıp dişlerimi sıkmama sebep oo sonu gelmeyen derin manalar, üstüme üstüme gelipte kabul edemeyip defettiğim,varlığını hiçe saydığım bir takım anlatılmaz duyguları bir cümleciğe sığdaran Rahmetli Ece Ayhan Amca... İşte bu yüzdendir ki Ece Ayhan Amca’nın benim için çok değerli ve büyük bir şair olmasının sebebi o eşşiz özlülüğü,uzatmayı sevmeyen ustalığı… Bu eserinin her sayfasında sadece birer cümle olması ve bir cümlenin herşey için doyurucu olması fazlasıyla yetiyor ,artıyor bile... Not olarak ekleyip fazlaca övmeden bitireyim : “Ece Ayhan kendi şiirinin fazla övülmesini de istemez, sevmez. Çünkü bu da bir anlamda iktidar olmaktır.
Zambaklı Padişah
Zambaklı PadişahEce Ayhan · Tan Yayınları · 1981354 okunma
Reklam
368 syf.
8/10 puan verdi
Üç günde okuyup bitirdiğim ancak alıntılarını paylaşmayı halen bitiremediğim eser ilk basım(1985) olduğu için sansürsüz yayımlanmış olup sonraki basımlarda içerikleri sansürlenmiştir.Neyse ki bende hem sansürsüz hem de sansürlü baskısı vardı. - “Oğlak Dönencesi” başta cinsellik olmak üzere yaşamın hemen hemen her alanındaki tabulara saldıran ‘Çağdaş kapitalizmin çarklarına atılan sert bir tekme’ de diyebiliriz. - İlk kez 1938’de Paris’te yayınlanmış olup ABD Adalet Bakanlığı’nca müstehcen olduğu gerekçesiyle yasaklanıp ülke sınırları içine sokulması engellenmiş ve bu yasak 1961’e kadar sürmüştür ve yine ABD’de hakkında açılan altmışa yakın davadan ‘beraat’ ederek 1964 yılında yayımlanmıştır.Ne acep ki eseri yasaklayan iki ülkeden biri de Türkiye’dir. Basıldığı Fransa dahil başka hiçbir ülkede kitap yasaklanmamış. Eserin konusuna kısaca değinecek olursak : Bireysel ahlakla toplumsal ahlakın birbiriyle doğruduan bağlantılı olmasından ve bundan dolayı da bireysel ahlakın çöküp beraberinde toplumsal ahlakı şiddetli bir şekilde çökertmesiyle ortalık kan revan olmaya başlıyor Yani bildiğimiz üzere “Bireysellik en ala bencilliktir.” Bunun yanında eser her ne kadar aşırı müstehcenlikten dolayı yıllarca yayın yasağına uğramış olsa da romanın ana temasının cinsellikle alakası yok aksine gerçekleri çekinmeden açıklamış. Bende buna ek olarak şu sözü söyleyip bitiriyorum : “Ahlak sükut etmiş,meydan gevezelere kalmış.”
Oğlak Dönencesi
Oğlak DönencesiHenry Miller · Can Yayınları · 1992595 okunma
260 syf.
7/10 puan verdi
Ece Ayhan'ın düz yazıları da şiiri öksüz bırakmaz. Ece Ayhan, ayaklanmalarıyla, kültürler arası yolculuklarıyla ve halkın ağzını beceriyle kullanmasıyla, gönüllere kapak atmış bir şair, bir yazar. Çok sayıda şairi ve yazarı da etkilemiş bir kültür insanı. ~Ülkemizin yaşadığı toplumsal, tarihsel, kültürel ve ekonomik süreçlerdeki çarpıklıklara
Bütün Yort Savul'lar!
Bütün Yort Savul'lar!Ece Ayhan · Yapı Kredi Yayınları · 2019680 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
8/10 puan verdi
Nasıl bir yazar?
Bendeki yeri ayrıdır. Ece Ayhan'ın 1991'de Hülya Vatansever ile yaptığı söyleşiden: "H. V. - Ece Bey, bazı yazılarınızda 'Ben şair değilim' diye yazıyorsunuz. E. A. - Değilim ki. Benim meramım başka bir şey aslında. Bakınız, dünya şiirine, koşuk, ses, hece, kafiye olayları vardır. Ama bende yoktur. Dikkat ederseniz sayısaldır benim şiirlerim, hem de ağırdır." Ece Ayhan'ın gene 1991'de Tunca Arslan'la yaptığı söyleşiden: "E. A - ... Ben aslında şair falan değilim. Yanlış meslekte uğraşıyorum. Ben etikçiyim. İnsana yaklaşma denemeleri bakımından şiir bana yetmiyor. Benim kaynaklarımın geliştiği yer şiir değil. Şiirden gelmiyorum ben. Araç olarak kullanıyorum. Yanlış mesleği seçmişim. Şerif Mardin gibi, İsmail Beşikçi, İdris Küçükömer gibi bir bilim adamı olmayı çok isterdim. Çok zor olduğunu biliyorum ama ... "
Adım Ece Ayhan Çağlar
Adım Ece Ayhan ÇağlarEce Ayhan · Yapı Kredi Yayınları · 201469 okunma
425 syf.
8/10 puan verdi
Okuyup bitirdiğim ve bende derin izler bırakan bir eser oldu.Eserde Yazar Kuznetsov görüp yaşadığı gerçek dramı yalın bir dille aktarıyor.1941'de Hitler döneminde Alman askerlerinin Kiev'i kuşatması ve faşitliğin daniskasına imza attıkları savaş...... Bende o savaştaymışım ve ölüme nefes kadar yakın bir yahudiymişim gibi bunalıma girdim. Bundan
Babi Yar
Babi YarAnatoly Kuznetsov · Canpo Yayınevi · 19685 okunma
Reklam
104 syf.
4/10 puan verdi
Cem Yayınevi’nin 1991 baskısı olarak elime aldığım “Altın Gözde Yansımalar” McCullers’ın okuduğum ilk kitabı oldu.Başlangıç için iyi mi oldu bilemiyorum. Fakat yazarın diğer kitaplarına şans veriyorum buna istinaden bu eserini es geçiyorum.İlerleyen zamanlarda fırsat olursa tekrar okuyacağım.Nedeni ise bir türlü okuduklarımdan çok keyif de alamadım açıkçası. Ama betimlemelere diyecek yok gayet güzelce betimlemenin kralını okuyucuya aktarıyor. Kitabın konusu hakkında kabaca değinecek olursak eğer, olay Georgina’da askeri bir üs de geçiyor. Ana karekterimiz gizli bir eşcinsel olan Yüzbaşı Penderton’dur. Yüzbaşı Penderton Leonora ile evlidir.Fakat eşi Leonora’nın başka bir adamla ilişkisi vardır.Bu kişi Binbaşı Morris’dir ve onunda eşi Alison’dur. Bir de hikayede geçen Filipinli bir hizmetçi vardır.Ve bir de Yüzbaşı Penderton’un kendisine karşı çok ilgili olduğu er Williams vardır.Kitapta ilerledikçe inceden inceden psikolojik bir roman havasına kapılıyorsunuz.Keyifli okumalar.
Altın Gözde Yansımalar
Altın Gözde YansımalarCarson McCullers · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014992 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve diğer kitaplarını da sıraya aldım.Kitabın içeriği hakkında pek bilgi vermeyeceğim. Kitap 4 kısımdan oluşuyor ve bu dört kısımda toplamda 16 bölümden oluşuyor. 1.Kısım SARMA 2.Kısım TISLAMA 3.Kısım VURUŞ Ve 4.Kısım ZEHİR Gayet anlaşılır ve akıcı bir dille fevkalade yazılmış ve bunun yanında çevirmen ayrıca borçluyuz herşeyi ile o biçim. Her okur konu ve içerik bakımından sevmeyebilir ama genel olarak sevilir bir kitap.
Kobra
KobraFrederick Forsyth · Altın Kitaplar · 201113 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
Kitap kısa ve dili anlamak isteyen için gayet anlaşılır bir dil ile okura sunulmuş olmakla beraber Yazar Mevdudi Allah'ın (c.c.), insan için sürekli ve değişmez bir davranış biçimi meydana getirdiğini dile getirmiştir. +Bu yasaların insanı esas hürriyetinden mahrum etmediği gibi, zihni kabiliyetlerinin verimliliğini de köreltmediğini,insanın
İslamda Siyasi Sistem
İslamda Siyasi SistemEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Özgün Yayıncılık · 199765 okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
Bir çırpıda okunabilen ancak akıllara kazınmaması olanaksız bunun yanında bazı yerlerde insanın içini acıtan, bazı yerlerde ise insanın içini ısıtan bir kitap hissi verdi bana. Platonik aşkın doruk noktası bu olsa gerek diye söylemeden edemeyeceğim ve karşılık beklemeden aşık olan ve ölene kadar hala aşık olan bir kadının duygularını yazar eşsiz bir dil ve ustalıkla biz okurlara sunmuştur... Son olarak kitabı bitirip kapağını kapattığımda şöyle düşünüp durdum: 'Böylesine bir aşk gerçek olabilir mi?' Bence evet olabilir lakin gördüğümüz gibi roman'larda tabikide. Musa Eroğlu'nun dediği gibi Öyle Bir Zamana Düştük Küfrün Adı İman Oldu Doğru Dürüst Gider İken Hakkın Yolu Duman Oldu Koyun Sesi Kurdun Sesi Bir Çıkıyor Neyin Nesi ' Adamın Adam Sevmesi Geçti Hayli Zaman Oldu'
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225bin okunma
98 syf.
9/10 puan verdi
Yazarın, Frankfurt dersleri adlı bu deneme'sini açıkçası çok beğendim. Gerçek manada içerisinde ders alınacak bir çok fikir,bir çok nokta var. -Bu eseri bir enstrüman olarak kabul edececk olursak, bazı çağdaş romanlarda olduğundan daha çok, içinde yaşadığımız zamana, bugüne götüren birçok kıyaslamalar ortaya çıkmaktadır. -Bunun yanısıra yazar Heinrich Böll kültürün belli bir toplum yaratmadığı, aksine onun herkese açık olduğu yerde,toplumu yaraladığını ileri sürmüştür. Okumak için fırsatınız varsa affetmeyin, ben iş-güç'ten anca fırsat buluyorum.Okuduğum kitabın alıntılarını yazarak not alıyorum,kitap bittikten sonra her fırsatta alıntıları paylaşıyorum.Keyifli okumalar.
Frankfurt Dersleri
Frankfurt DersleriHeinrich Böll · Can Yayınları · 199814 okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
Yılmaz ERDOĞAN “Kayıp Kentin Yakışıklısı” adlı bu şiiri 1990’lı yıllarda Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu başkan yardımcısı olan amcası Namık ERDOĞAN için yazmıştır.Yani “Kayıp Kentin Yakışıklısı” Yılmaz ERDOĞAN’ın amcasıdır ve eser adını bu şiirden almaktadır,ayrıca bu şiirin yazılmasına neden olan birçoğumuzun bilmedeği hatta ve hatta tahmin edemeyeceği gerçek nedenler canımı çok ama çok sıktı… .....Delirmemek elde değil….. Şiirden de anlaşılacağı üzere Namık ERDOĞAN kaçırılıp öldürülmüş dürüst bir adam.-->9 mayıs 1994'de evine dönerken kaçırılmış ve cesedi 12 mayıs günü kafasına iki kurşun sıkılmış halde bulunmuştur. Merak ettiğiniz neden mi öldürüldü? Evet- Ölmeden önce tehdit ediliyordu çünkü; görevi gereği eroin(peynir,bit,blue magic…) üretiminde kullanılan asitlerin Türkiye'ye kimin adına ve ne miktarda girdiğinin, belgeleri(asit ithal izin belgeleri) arasında yaşıyordu.Bu cümleden neden ve kimler tarafından öldürüldüğünü de tahmin edeceğinizi umarım. Olayın en dramatik yanlarından biriyse Namık ERDOĞAN’ın kendisi gibi aslen Hakkari’li olan Leman SAM’ın henüz 16 yaşındayken sevgilisi,nişanlısı olmasıdır.Şiirde fark edilmese de öldürüldüğünde de öldürülmeden önce de Leman SAM’a aşık olmasıdır.Hey gidi hey..Nereden nereye ... :( Eser genel ve içerik olarak herkese hitap ediyor.Kalemine hayran olmamak bence imkansız.Bu adam yaptığı her şeyi hakkıyla çok iyi yapıyor.Benden yine bu kadar,içim buruk kaldı. youtube.com/watch?v=OQ0-9s8...
Kayıp Kentin Yakışıklısı
Kayıp Kentin YakışıklısıYılmaz Erdoğan · Sel Yayıncılık · 19991,497 okunma
211 syf.
7/10 puan verdi
Evet ve bir kitap daha kaydı kütüphanemden. Eser 1973 basımı 211 sayfa.Yazar Soljenitzin bu eserinde 3 ayrı hikayeyi biz okurlara sunmuş.Benim okuduğum baskıdaki bu hikayeler : Matriona’nın evi,Kreçekova’daki Yabancı ve Bir Amaç Uğruna adlı hikayelerdir.Hikayeler fena değil iyidir.Yazar gayet yalın ve akıcı bir üslup kullanmış.Hikayelerin ortak noktası nedir ? diye soracak olursak ,Hikayelerin savaş yıllarını ele alması ve savaş yıllarında kaleme alınmış olmasıdır.Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.
Matriona'nın Evi
Matriona'nın EviAleksandr Soljenitsin · Cem Yayınevi · 197357 okunma
135 syf.
8/10 puan verdi
Sanki bir savaştan çıkmışçasına bütün duygularım ağır yaralı.
Kütüphane’den okunacaklar arasından bir kitap daha eksildi.Okudum bitti…Eserin konusuna gelince; İkinci Dünya savaşında izni biten ve cepheye geri dönmek üzere trene binen,bile bile ölüme gittiğinin farkında olan er “Andreas”ın hikayesi bu.Ölmek istemiyor ama öleceğini biliyor.Geçtiği her istasyonda gördüklerini düşünüp durur.Çünkü her gördüğünü bir daha göremeyeceğini biliyor ve tren ilerlemeye devam ediyor. ’Bu tren bana ait,ben de bu trene.Beni başıma gelecek şeye doğru götürüyor ve her geçen süre içinde beni o şeye yaklaştırıyor(Ölüme). diye kendi kendine söylenir. Bunca ruhsal karmaşanın içinde Polonya’yı özlediğini, gördüğü ufku özlediğini,öylesine yabansı ve içten özlediğini ve ancak bir aşığın sevgilisini özler gibi-özlediğini bilir.Evet yaşamak istiyor.Kendi gerçekliği üzerinden teorem olarak hayatın güzel ve teorem olarak yaşamanın olağanüstü olduğunu bildiği halde trenden inmek istemiyor ve inebileceği halde…Ne garip…Karanlık bir sona doğru sürüklenen yüklü ve savaşın yönettiği bir insan. - Evet benden buraya kadar- *Sanki bir savaştan çıkmışçasına bütün duygularım ağır yaralı.* Uzatmaya gerek yok.İyisi mi kendiniz okuyun ve tadına bakın.Ayrıca bunuda es geçmemem lazım eserdeki tasvir gücü gerçekten eşsiz bir ustalığın eseri.Buna ek olarak tasvir gücünü koruduğu için mütercim Zeyyat Selimoğlu’na da ayrıca borçluyuz.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019470 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Okunmayı bekleyen bir diğer kitaplardandı,sırası geldi,okuyup bitirdim.Yazar M.A.Sholokhov’un okuduğum ilk kitabı diğer kitaplarınında sırası gelince hiç şüphesiz okuyacağım .Eser hakkında birkaç cümle yazmam gerekirse : yazarın çok çarpıcı bir üslubu olduğunu ve okurken ara vermemek bir de üstüne derin derin nefes almanın elinizde olmayacağını
Alyoşka'nın Yüreği
Alyoşka'nın YüreğiMihail Şolohov · Cem Yayınevi · 197651 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Ana karekterlerimiz : Gregorao ve Joel(Yavru) “Yaban Muzu diğer adıyla Banana Brava”yı okuduğunuzda sizi sıkmadan,süzülüyormuşçasına verdiği okuma hazzı anlatılmaz okunup yaşanır.Çünkü Vasconcelos sadelik ve gerçeği olduğu gibi hiç çekinmeden çok güzel sunması zannımca okuyucuya verdiği en büyük hediyedir . Nereden mi uyduruyorum bunları çünkü
Yaban Muzu
Yaban MuzuJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 20161,735 okunma
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.