Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Shello`S

Shello`S
@1ee1
`Aslında kimsenin farkı yok kimseden ¬ Sadece 1i daha iyi yalan söyler ¬ 1i daha iyi oynar oyununu ¬ Hepsi bu ...¬ . ¬... -^-»
ARTUKLU Beyliği ¬
*TURKEY
702 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
95 syf.
6/10 puan verdi
2000 yılının baskısı olan ve adından da anlaşılacağı üzere eserde 3 ayrı oyun bulunuyor.Zaten okumaya başladınız mı bir bakmışsınız bitmiş, 94 sayfa 3 saatinizi almaz...
Üç Kısa Oyun
Üç Kısa OyunLuigi Pirandello · Cumhuriyet Kitapları · 200094 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplar arasındaydı okuyup bitirdim ama bitmesini istemediğim ve o derece beğenip seveceğim bir kitap olacağını olayların çok farklı gelişeceğini dahi düşünmemiştim lakin gel gelelim okuyup yaşayınca bizleri neyin beklediğini bilmeden görmüş oluyoruz. -Ayrıca eserin yirmi beş dile çevrilmesi ve sinemaya
Çöplük
ÇöplükAndy Mulligan · Tudem Yayınları · 20153,129 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Kütüphanemde okunmayı bekleyen kitaplar arasındaydı,kısmet şimdiye imiş.Genel olarak ölüm temaları gözüme çarptı ve gerçekten hakkını vererek kaleme almış şahsen çok etkilendim.Çünkü şair ayrıntı ve odak noktalarındaki hassasiyeti okuyucu algısını zihne egemen kılmaktadır.Farklı bir nokta olarak kendine özgün bir üslup ortaya çıkardığı da aşikardır.Okunup feyz alınması gereken bir birikimdir.Okuyun okuyun okuyun..
Şiirler
ŞiirlerErdem Bayazıt · İz Yayıncılık · 20215,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
8/10 puan verdi
Eser,gayet yalın bir dille aktarılmış konusuna geldiğimizde 4 kişi(karakter)den oluşan çok saldırgan olan Alex ve çetesini ele alıyor.Alex klasik müzik hastası ve çetenin lideridir.Hikayenin merkezinde olan Alex’i Dim,Georgie ve Pete adındaki arkaşları takip etmektedir.Ayrıca eseri Alex'in kendi ağzından dinliyoruz. Bu çetemiz diğer çetelerle kavga eder, evlere girer,hırsızlık yapar, kadınlara tecavüz eder... Yani bunlara sadist ruhlular dense yeridir.Bir süre sonra çete içi anlaşmazlıklar-görüş ayrılıkları başlar ve çete üyeleri Alex’e kumpas kurar ve onu polisin eline düşmesine sebep olurlar.2 yıl kadar Staja hapishanesinde tutuklu kalan Alex,hücresine yeni gelen mahkumla sorun yaşar ve olaya diğer mahkumlar da karışır ve malesef adam ölür. Olay yine Alex’in başında patlar. Hikayeye daha farklı açıdan bakıldığında Burgess eğitim sistemini çok ağır eleştirilmekle beraber sokaktaki insan yapısını okura ustaca sunması ve yine sokaktakilerin çetelere ayrılmış olmasını o biçim ustaca aktarıyor..He unutmadan söyleyeyim filminide izlemiştim (A Clockwork Orange) idare ederdi..
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,5bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Yazarı anlatmaya gerek yok.Konusuna geldiğimizde gerçek bir hikaye olduğunu öncelikle belirtmemde fayda var,kahramanımız Maria okul çağında aşkı arayan genç bir kız.İlerleyen zamanlarda sınıftan biriyle beraber oluyor ve bu onun kendinden bir şeyler kaybetmesine neden olduğu için bir daha asla aşık olmayacağına karar verir tabi gerçek aşkı bulma yolunda devam ederekten.Zaman geçtikçe birçok kişiyle ilişkisi olur.Gel zaman git zaman çalıştığı yerin patronu Maria’ya aşık olur.Fakat Maria bu konuda kayıtsız kalmayı tercih eder.Gün gelir biriktiği parayla 1 haftalığına 1000km uzağa tatile gider.Orada İsviçreli bir yabancıyla karşılar yabancı kendisini çok beğenmiştir.Bunun üzerine Maria’yı isviçreye davet eder ayrıca kendisiyle gelmesi orada yaşamayı kabul etmesi şartıyla yüksek miktarda maaş teklif etmeyi de unutmaz.Maria kendini düş kurmaktan alıkoyamayıp para,ünlü olmak hayalleriyle yeni bir maceraya atılır ve yabancıyla kontrat imzalar.İsviçreye gider ve beklemediği şekilde kendini dansçı olmaya mecbur olarak görür.Yakın bir zaman sonra işten atılır ve tazminat alır.Aldığı tazminat bitene kadar modellik yapmayı istediği için fotoğraflar çekinir.Ajanslardan haber bekler ve beklediği haber gelir,zengin bir arap iş görüşmesi için kendisini yemeğe davet eder.Restorantta buluşurlar yemek faslı derken sohbet koyulaşır…Ahh Maria ahh…Ve işte ipin koptuğu ilk yer bundan sonrasıdır gerisini merak eden okuyuculara bırakıyorum.Bir türlü bitmesini istemedim ve o derece kapılacağımı tahmin bile etmemiştim.Keyifli okumalar.
On Bir Dakika
On Bir DakikaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,996 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Kalemi güzel yazarın okuduğum ilk eseri olmamakla beraber 2003-1.baskını okumuş olduğum bilginize.Eser Yılmaz Erdoğan tarafından Gürbüz Vural ismiyle Aktüel dergisi ve Vatan gazetesinde yazdığı yazıları içeriyor.Birbirleriyle bağlantısız,okudukça okuyasınız gelen elinizden bırakmak istemediğiniz ve nihayetinde okudukça kendinizden birçokşeyler bulacağınız eşsiz bir eser...Alıntı yaptığım birçok kısım var ve hemen hemen hepsini paylaşacağım. Eminim ki tadını aldığınızda eseri beğenmemek zor olacak okunması şiddetle tavsiyedir. ""Kalabalık geceleri bekleyen yalnız kahvaltılar için hep acele ediyorduk.Yağsız beyaz peynir tadında ilişkiler kuruyorduk. Seviyorduk.Sevmeyi seviyorduk.Bazı elele yürüyüşlerde keşke yağmur yağsın istiyorduk. Hangi sevdanın üstüne yağmur yağsa,biz onu aşk belliyorduk.""
Hijyenik Aşklar
Hijyenik AşklarYılmaz Erdoğan · Sel Yayıncılık · 2012915 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Eser 96 sayfa gayet akıcı ve güzeldi okuyup biteli 3gün oldu bir günde bitti,eserin tartışılacak yanlarıda var lakin orasını okumuş olanlarda tartışmak daha makül olur ama yinede söyliyeyim : Olayın 14 yaşında kardeşlerine bakmak zorunda olan düğme dikerek hayatını sürdüren bir kızın etrafında şekillenmesi alışılmadık bir durum lakin olayın anlatıldığı Latin Amerika ülkesi Colombia’nın kültürel ve ekonomik yapısı bilinirse her şeyin gayet normal acı bir gerçek olduğu görülecektir.Konusuna gelince 90 yaşına gelmiş gazeticinin 90. yaş gününde kendisine bir güzellik yapıp genelev patroniçesi Rosa Cabarcas’tan bakire bir kız istemesi ve bu yaşına kadar hiç kapılmadığı tutkularla sıradışı dünyasında aşk,tutku,cinsellik, hayat ve nihayetinde ölümün yakın olmasıyla etkileyici bir serüveni ele alıyor.Genel olarak kitapta 14 yaşındaki kızın 90 yaşındaki gazeteciye hissettirdiklerini anlatıyor.Yaşadığı bu serüvende kimi zaman ölüm korkusunun bile etki etmediğini ortaya koyuyor. ”şoför kendisini uyarıyor : Dikkatli olun beyefendi,o evde adam öldürdüler.Buna cevaben kendisi ‘aşk uğrunaysa ziyanı yok’ diye karşılık veriyor.Yaşlı gazetecimiz bu kız için bahçeden çiçek bile çalmıştır o derece gözü kararmış :) Yani diyorki aşkı tanımadan ölüp gitmeyeceğim.Ki aşk senin neyine be ihtiyar :)
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,9bin okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
Yazarımızı ve ustalığını anlatmaya gerek yok. Eser 10 ayrı hikayeden oluşmakta ve hikayelerdeki karakterler birbirinden kopmadan,zihinde tüm çıplaklığıyla olan bitenin hissedilip yaşanmasına sebep oluyor bu da Yazarımızın ustalığından olsa gerek... "Aşk bir mucizedir,çözümsüz bir problemdir,bir cinayettir,bir düellodur,bir özentidir,bir ütopyadır ve enson aşk bir Köpekliktir." diye hikaye başlıkları geçiyor ve en güzel hikaye olan "Aşk köpekliktir" de kitapta enson hikayedir.Tabi kendi görüşümü belirttiğimi unutmamak gerek. Sonuç olarak : aşk ya da bilmediğimiz gerçek aşk ölmüştür,günümüzde aşk kubbesi altında yaşananlar bir tutam tutku ve bigaye bencillik değilmidir?
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,4bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın okuduğum ilk ve etkilendiğim eseri oldu, okuması sıkıcı olabiliyor nihayetinde bir araştırma-inceleme eseridir ama okunması gerek.Bu sayede yazar hakkında az da olsa bir bilgi edindim.Yazar Zacharias her ne kadar hristiyanlığın savunucusu olsada ateiz'me karşı güçlü ve sağlam bir duruş sergilediği konferanslarda ki, eserlerindeki görüşleri çok dikkat çekicidir.Kitapta dikkatimi çeken bazı yerleri paylaşacağım.
İnsan Tanrısız Yaşayabilir Mi?
İnsan Tanrısız Yaşayabilir Mi?Ravi Zacharias · Yeni Yaşam Yayınları · 20114 okunma
111 syf.
7/10 puan verdi
Yazarın okuduğum eseri 1996 baskısı.Her şiirin ingilizceside mevcut.Bazı şiirlerinin bazı bölümlerini direk okuduğunuzda anlam veremeyebilirsiniz,bazı bölümlerdeyse çok derin anlamlar saklamış.Ama genel olarak cümlelere birçok anlam yüklemiş ve bu yüklediği anlamlar da yaşamış olduğu hayat atmosferinden olsa gerek.
Bob Dylan Şiirler
Bob Dylan ŞiirlerBob Dylan · Ayraç Yayınevi · 19967 okunma
Reklam
151 syf.
7/10 puan verdi
Kitap sistemde yoktu eklettim, okudum ve bitirdim.Elimdeki eser 1939 basımı, yalın bir dile sahip, sayfa sayısı az ve rahmetli Sabri Esat Siyavuşgil'inde güzel çevirisiyle basılmış olması hasebiyle bir oturuşta bitirdim.Yani kısacası okunabilir.Konusu bastides denen dağlık bir köyde ve doğal olarak burda bir tepe olmasından dolayı olaylar tepe üzerinde şekilleniyor. Kitabın son 15-20 sayfasında Jofro'inin şeftali bahçesi adlı kısa, güzel bir öyküde siz okuyucuları bekliyor.
Tepe
TepeJean Giono · Remzi Kitapevi · 19394 okunma
144 syf.
6/10 puan verdi
İbrahim yusuf abiye sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Okuduğum ilk kitabıydı. Yazarımızımızın eseri oldukça sürükleyiciydi,bir solukta bitti. İlk 30 sayfa çok iyiydi geriye kalanı iyiydi ister istemez bazı yerlerde hatlar koptu bazı yerlerde beklenmedik biçimde olaylar cereyan etti bu yadırganacak birşey değil.Nihayetinde her sayfası el emeği göz nuru ondan dolayı kimi beğenir, kimi beğenmez bunlar olacak şeyler zaten.Yazarımız da bunları göze alarak yola yola çıkmıştır.Hani demirden korksaydık trene binmezdik misali.Yazarımızın daha iyi,daha güzel, kalplerde yer bırakacak eserlere imza atması dilekleriyle.Hediyeniz için mutlu olduğumu belirterek çok teşekkür ediyorum. Bahtınız açık olsun.
Kaybolan Düşler Senfonisi
Kaybolan Düşler Senfonisiİbrahim Yusuf Pala · Karina Yayınevi · 2017233 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Elimde bulunan eser 1992 basımı ve sayfa sayısı az ancak sindire sindire okunması gerek ve her okunan protokol üzerinde derin derin düşünmeye sevk ediyor.İlk olarak 1902-1903 yılları arasında bir Moskova gazetisinde yayınlandığı sanılmaktadır.1905’te rus papazı Sergyei Milus kitataki protokollerin kendisine bir arkadaşı tarafından el yazması halinde verildiğini o arkadaşının da bunları bir kadından aldığını,kadının ise Fransadaki bir mason cemiyetinin en nufuzlu liderin birinden çalmış olduğunu ,bunların toplantıda okunan nutuklar olduğunu ve bunlardan 1 tanesinin kayıp olduğunu da beyan etmiştir. Eserde geçen protokollere geldiğimizde birtakım Yahudi liderleri tarafından kimilerine göre gerçekleşmesine imkan olmayan ama bence aradan bir asır geçmesine rağmen mantıklı olarak bakıldığında günümüzde de genel olarak olmuş ve olmaya devam eden parçaları içeren bir programdır.Ben de bazı protokollerden,protokolün tamamı olmasada bazı kısımlarını alıntı olarak paylaşacağım.
Siyon Liderlerinin Protokolleri
Siyon Liderlerinin ProtokolleriVictor E. Marsden · Etkin Kitaplar · 200864 okunma
198 syf.
7/10 puan verdi
Okuduğum eser 1.basım(2001). Paulo Coelho her zamanki anlatım ve ustalığıyla karşımızda.El emeği göz nuru fosforlu bir çok cümleyi içinde barındıyor. Hayatı korkularımızın yönettiğine dair iblis'in dilinden dökülenler tam yerindeydi. Hikaye geldiğimizde kaybedecek bir şeyi olmayan külçelerle altını olan bir yabancının, küçük bir köye gitmesi ve köyün en genci olan"Chantal" ile karşılaşıp ona hain planını anlatmasıyla başlıyor. Yabancı'nın elinde on bir tane külçe altın var.Bir hafta içerisinde köyden birinin ölmesi şartıyla bütün altınları köye bağışlayacağını söyler ve kıza bunu bütün köy halkına çınlatmasını ister.Amacı ise insanların içinde sadece kötülüğün olduğunu kanıtlayabilmenin vereceği hazzı tatmaktır. Sonrasını okumak isteyen okurlara bırakıyorum.Tavsiye ederim.
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,519 okunma
362 syf.
10/10 puan verdi
Okuduğum eser 362 syf 1972 basımı ve çoğumuzun bildiği ya da bilmediği "Baba"romanının usta yazarı "Mario Puzo"nun bir diğer eseri.Yazar "Baba" eserinde bildiğimiz gibi "Baba"lığın hakkını vererek işlemiş ve kalplerde silinmez bir yer tutmuştur.Aynı şekilde"Anne" esrindede anneliğin hakkını vererek, gerçekliklerini ustalıkla bizlere sunmuştur.Okunmasını şiddetle tavsiye ederim çünkü yeri geldimi mutluluktan içiniz kıpırdıyor, yeri geldimi üzülüyorsunuz kısacası herşeyiyle kapılıp gidiyorsunuz. Kahramanlar: Lucia Santa(Anne) Antonio Anguelizi:İlk ölen eşi Frank Corbo:İkinci ölen eşi Çocukları:Lary(Lorenzo),Vicenzo,Octavia->Anguelizin evliliğinden Gino,Sal(Salvatore),Lena(Aileen) Konusuna gelelim:17 yaşındayken Lucia Santa İtalya'daki evini terkidip, masum birer çocukken oynadığı erkekle okyanusları aşıp çılgınlığa başını sallayarak Amerika'ya yaşamaya gelir.Lucia bu taş ve çelikten ülkeye gelir ve aynı gece yasaya göre kocası olan yabancıyla(Antonio) beraber olur.O yabancıya 2 çocuk doğurur ve 3.süne gebeyken, ülkenin bir parçası olan kazada ölür;anne Lucia ilk silleyi böyle alır ve kaderin yalnızca kendisine acımasını istemekle.Genç ve hamile bir dul'du ama kendini asla dehşet ve umutsuzluğa kaptırmadı.Çünkü Lucia'da felaket karşısında görülmeyen bir güç vardı.Bir müddet sonra onu 3 çocuğuyla kabul edip kendisiyle evlenen Frank Corbo'yla hayatına devam eder. Bundan sonrasınıda okuyacaklara bırakıyorum...
Anne
AnneMario Puzo · Altın Kitaplar Yayınevi · 1970102 okunma
49 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.