“Bu ne biçim dünya yahu? Millet aya çıkıyor ve dünyanın çevresinde lamba görmüş tatarcık misali fırıl fırıl dönüyor, ama yeryüzünde artık kanuna ve nizama aldıran yok.”
“Şu meşhur eski deyişi biliyor musun? ‘Yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden uçar.’ Çoğu insan hep yanlış anlıyor. Bu, erkeğin parası bittiğinde kadının ondan ayrıldığı anlamına gelmez. Şu demek: Bir adamın parası bittiğinde...kalbini kaybeder, değersizdir. O kadar zayıflar ki gülemez bile, garip bir aşağılık kompleksine kapılır, çaresiz kalır ve kadını kendinden uzaklaştıran o adam olur. Bu noktada yarı delirir ve uzaklaşana kadar itmeye, itmeye ve itmeye başlar. Üzücü, değil mi? Ne yazık ki bu duyguyu çok iyi biliyorum.”
Artık bir cana ihtiyaç duymayan insanlar, ruhlarınızı şeytana satın! Hayatlarınızı bir değere dönüştürün. O zaman sizin için imkânsız diye bir şey olmayacaktır.
"Adamlığın kaç tane elin ve ayağın olduğuyla ölçüldüğünü bilmezdim. Bana kalırsa adamlık, ruhunun değeri ve iradenin gücüyle ölçülür. Daha da önemlisi, başından geçen faciaların üstesinden gelme yeteneğinle."
Bir avukat olarak, kesinlikle görünüşün aldatıcı olduğunu; hatta bir sineği bile öldüremeyecek gibi görünen insanların büyük suçlar işlemiş olduğu gerçeğini biliyor olsam da her nedense bu adamdan hoşlanmıştım.