Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz… sakin… ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap…
Hayat aldığımız nefeslerle değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür. Diken üstünde yaşayacaksın tabi. Her an uçurumun kenarında... Kontrol edemeyeceğin kadar hızlı giden bir aracın içinde. Korkarak, heyecanlanarak, titeyerek, yaşadığını hissederek... Soluksuz kalmak yani, iyidir.
İzlediğim dizinin bir bölümünde şöyle diyordu özetle. "Bir kadına değer veriyorsan ilk önce onu düşün. Onun hayatındaki önemli şeyleri koru. Cesaretin çoğu basiretten gelir."
Dizilerde kaldı sanırım bu davranışlar. Kimse kimseyi bu denli düşünmüyor artık. Kaldı ki sevdiği kadını bu denli düşünsün. Yavaş yavaş bitiyoruz. Yavaş yavaş...