Ali Osman Gökbulut
@Ali0sman
Tengri Biz Menen !!!
☞ Kitapları, hayvanları ve doğayı seven kendi halinde biri
☞ İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum...
☞ Gülümsemek bulaşıcıdır, o halde çevremizden bir tebessübümü esirgemeyelim !!!
34 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Bu şehirde doğmuştu, ama gelecek, geçmişin duvarlarının ardında değildir.
Geriye, sürgün yerini seçmek kalıyordu.
Özgürlüktür önemli olan. Halk, özgürlüğü için baş kaldırmaz, direnmez. Bir lokma ekmeğe, bir kaşık çorbaya değişir özgürlüğünü. Bunun için onların altına ateş yakmak, haklarını aramalarını sağlamak gerekir.
Ne biçim dünya bu be ! İnsanlar aya gidiyor. elektriğin çevresinde dönen tartarcıklar gibi dünyanın çevresinde vızır vızır dönüyor uydular ama, burada, şu garipler köşesinde ne yasa var ne de zavallıyı koruyan, onu düşünen biri...
Okur Takip Önerileri
Acı çekenler başkalarının acı çektiğini hissederler...
İnsan toplumunda dehşet içinde ve cehennem gibi uykusuz gecelerde yaşamaktansa hapiste olmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyordum bazen.
Bir gün bir güvercin Tanrı'dan bir istekte bulunmuş: 'uçarken hava bana engel oluyor ve hızla ilerleyemiyorum, havanın yok olmasını istiyorum.' Tanrı onun bu dileğini yerine getirmiş. Ancak daha sonra güvercin ne kadar kanat çırpsa da uçamamış. Yani bu güvercin aslında özgür düşüncedir. Güvercin ancak hava direnci olunca uçabilir. Mücadele gayesi olmayan özgür düşünce, sanki bir vakum tüpünün içinde kanat çırpan güvercin gibidir, hiçbir zaman uçamaz.
İnsan güzel bir rüyayı unutmak istemez. Hayatla bir tür bağ kurmasını ister.
İnsanlar için umutsuzluk denilen şey imkansızdır. İnsanlar genellikle umutla kaldırılır, ama aynı zamanda umutsuzluk kavramıyla da aynı şekilde kandırılırlar.
İnsanın böyle hiç konuşmayan arkadaşı olması , bıkmadan usanmadan da onu dinlemesi ne iyi...
''Yüreğinde yılgınlık vardı ve artık hayatından nefret etse de, arzuladığı ölüme orada kucak açamamıştı...''
Biz hiç bir vakit anlaşamayız ve siz hiç bir zaman fikrinizi bana kabul ettiremez siniz! Siz realitenin ne olduğunu bilmiyorsunuz ve hiç bir zaman ıstırab çekmemiş siniz, sadece sülük gibi başkalarının ıstırabından gıda alarak yaşamışsınız! Ben ise doğduğum günden itibaren bu ana kadar fasılasız olarak hep ıstırab çektim.
İnsanlar et yerler ve deri eşyalar kullanırlar. Ama bir mezbahanın içini görmek istemezler.
Eğer umudun ötesinde, yaşayanların ülkesine bir daha geri dönersen, güneşin altında surların üzerinde oturur, eski sıkıntılara gülerek, öykülerimizi anlatırız...
Ölümü hak ediyor.
Hak ediyormuş! Belki ediyordur. Yaşayanların birçoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. Yaşamı onlara verebilir misin ? O halde öyle hak, hukuk adına ölüm buyurmak ta çok acele etme. Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez.
Isırmaya başladığında kış,
Buz tutmuş gecede çıtırdadığında taş,
Göller kararıp ağaçlar soyununca,
Kol gezen kötülüktür Doğada