"Dün Berlin'de geçirdiğim Nisan ayının ilk pazar gününde bundan böyle acıları mutluluk olarak nitelendirmeye karar verdim. Yaşamamın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve acıların ötesinde bir beklenti vardı: Kendi dünyamın beklentisi. Kendi odamda içebileceğim sabah çayının beklentisi."
Kayra yazsaydı bu şarkıyı, şöyle söylerdi: "Ne olursa olsun, ölmeye mecbursun!" Ve ben ona yanıt verirdim:
"Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!"
Onlar gibi olmak istiyordum artık! Arınmak, gerçek olmak, aşık olmak, onlar gibi üzülmek istiyordum. Ne demişti askeri psikiyatr? "Sadece sen istersen iyileşebilirsin." Evet, istiyordum. Artık, ne istediğimi biliyordum!..