Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tûba

Tûba
@Ammavelakin
Öğretmen
Yüksek Lisans
12 Eylül
129 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap ilk bakışta bir aşk hikâyesini anlatıyor gibi görünse de, hikâyenin köklerine doğru indiğimizde gördüğümüz şey çocukluk çağı yaşantılarımızın ruh ve anlam dünyamızı nasıl şekillendirdiği ve de bugünkü ilişkilerimize nasıl yön verebileceği oluyor. Orhan ve Firdevs’in birbirleriyle kurduğu problemli ve bir o kadar da gerçekçi aşk hikâyesine davet ediyor bizi kitap. Ana karakter Orhan bir sempozyumda Firdevs’le tanışır ve bir anda tutkuyla o güçlü karaktere yani Firdevs’e bağlanır. Ardından ona ulaşmak için dürtüsel ve primitif hamleler yapar. Firdevs, Orhan’ı görür, yaklaşır ve uzaklaşır, yaklaşır ve uzaklaşır. Bu gitgellerin ve bağlanamamanın sebepleri kitabın ilerleyen sayfalarında keşfedilmeyi bekler. Sanırım bu kitapta beni etkileyen şeylerden birisi de bu keşif duygusu oldu. Orhan, Firdevs’e aşkını ilan ettikten sonra ikili arasında sağlıksız bir ilişki gelişir. Firdevs, Orhan’ın aşkına karşılık vermez ama başı her sıkıştığında Orhan’ın yanına gelir ve sonra onu yeniden terk edip kayıplara karışır; bu durum böyle devam edip gider. Her iki karakter de saplandıkları aşk bataklığının farkındaydı ama bir türlü kurtulamıyorlardı. Saklıköy’deki Defne, Berna, Ahmet Hilmi Bey gibi karakterlerin hayat yolculuklarını, onları ve Orhan’ı bir araya getiren kader çizgilerini izlemek büyük bir heyecandı.
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,661 okunma
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Füruzan’ın iki uzun öyküden oluşan ve Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabı Sevda Dolu Bir Yaz. Sevda Dolu Bir Yaz’da iki uzun öykü tematik olarak birbirini tamamlar. Yazar öncü, ilerici, özgün bir anlatımla hikâyelerini oluştururken, anlatımına modernist bir boyut katar. Düz bir anlatım tarzı kullanmaktan kaçınır, kullandığı öz ve biçimle kendine has bir anlatım tarzı yaratır. Daha önce yaşanan ve gelecekte yaşanacak olan olaylara duygusallıkla odaklanır. Kişisel anılarda hüküm süren çelişkiler, yaşamın zorlukları, dertler, yaşanan hüzünler, aile bireylerinin ve dostların kaybı, hızla değişip kaybolan bir dünyada, zor durumlarda, hüzün dolu olaylar yaşanırken, kadınların candan dayanışması... Çok kişili bir panoramik fresk gibi, hikâyelerinde kişilerin yaşadığı ekonomik ve toplumsal çelişkiler yaşamlarını köstekler. 
Sevda Dolu Bir Yaz
Sevda Dolu Bir Yaz
Sevda Dolu Bir Yaz
Sevda Dolu Bir YazFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2000460 okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Parasız Yatılı, 1971’de yayınlandıktan bir yıl sonra öykü dalında en önemli ödüllerden biri olan “Sait Faik Hikâye Armağanı”nı almıştır. Üç bölümden oluşan kitapta; ilk bölümde üç, ikinci bölümde sekiz ve son bölümde de bir tane olmak üzere toplam on iki tane öykü bulunuyor. En sevdiğim öykü çoğunluk gibi Parasız Yatılı öyküsü oldu.
Parasız Yatılı
Parasız Yatılı
Öyküde bir hastanede bakıcılık yapan bir anne ve kızının yoksulluk içinde geçen yaşantılarından bir kesit anlatılır. Anne, kocasını genç yaşta kaybetmiş, hastabakıcılık yapmakta, kızının da parasız yatılı sınavlara girip öğretmen olmasının hayalini kurmaktadır. Füruzan, sıcak, acılı, yer yer insanın içine işleyen anlatımıyla, toplumumuzdan çok iyi tanıdığı kesitler veriyor bize. Çok yazmasına karşın yavanlığa düşmemesinin nedenini, el atmış olduğu çevreyi, bu çevredeki insan kaynağını iyi tanıyor olmasıyla açıklayabiliriz.
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,684 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Füruğ Ferruhzad, şiirlerinde kadınların sorunlarını ele almakta, İran toplumunun kadınlara karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmektedir. Onun bu fikirleri zaman zaman şiddetli tartışmalara yol açmıştır. O İran’da kadınların yaşamlarının daha iyi hak ve koşullara kavuşmasını savunmaktaydı. Dönemindeki Şah’ın despotluğuna karşı çıkmıştır. Hiciv şairi olarak da tanınır.Şiirlerinde derin bir yalnızlık duygusu dikkat çeker. Füruğ Ferruhzad, çevresinde olup biten her şeyi şiirlerinde yansıtmıştır. Örneğin, bir buğday tarlasının hoş kokusunu olduğu gibi bizlere aktarır. Bazı şiirleri ise oldukça erotik bulunmuştur.
Yaralarım Aşktandır
Yaralarım Aşktandır
Yaralarım Aşktandır
Yaralarım AşktandırFuruğ Ferruhzad · Totem Yayınları · 20171,985 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Romanın ana karakteri C., maddi açıdan rahat olan, bu nedenle çalışmayan ve kendi tabiriyle “aylak”lık yapan bir adamdır. Son günlerde ressam arkadaşı Sadık’ın atölyesine giden, burada bir resim için modellik yapan C., bu resimdeki ufak bir detaydan rahatsız olur ve bir süre atölyeye gelmeme kararı alır.Hayatına bir anlam katmak için yazmaya karar
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,9bin okunma
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Annesi ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülmesinin ardından Yusuf, Kaymakam Salahattin Bey tarafından evlatlık olarak alınır. Kaymakam Salahattin Bey’in karısı Şahinde bu “dağlı” yetimi evinde istemese de, Salahattin Bey ve kızları Muazzez kısa sürede Yusuf’u evin bir parçası olarak görmeye başlar.Sessiz, sakin ve içine kapalı bir çocuk olan
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,3bin okunma
202 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oğuz Atay
Post-modern tarzın ülkemizdeki öncülerinden olan Oğuz Atay, yazdığı tek hikaye kitabı olan Korkuyu Beklerken’de aynı adlı hikayesi ile birlikte bize birbirinden farklı 8 hikaye sunmuştur. Her hikayesinde karakterlerin bilinç akışları ile olay örgüsünü bize aktararak, karakterlerle fikir birliği kurmamızı sağlarken yaşamlarına adeta ortak olmamızı sağlar. Oğuz Atay’ın tek öykü kitabı olan “Korkuyu Beklerken” 8 hikayeden oluşmaktadır. “Beyaz Mantolu Adam” “Unutulan” “Korkuyu Beklerken” “Bir Mektup” “Ne Evet, Ne Hayır” “Tahta At” “Babama Mektup” “Demiryolu Hikayecileri – bir rüya” Ayrıntı vermek istemiyorum okuyacaklar için.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu Beklerken
Korkuyu Beklerken özetle; yaşadığımız bir olayın, belki de basit diyerek niteleyebileceğimiz bir olayın, bizi tetiklemesi ile durdurulamaz bir düşünce akışı sonucunda kendimizi absürt korkularımızın içinde mahsur bıraktığımız anları bize hatırlatır.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kirpinin Zarafeti
54 yaşında bir apartman kapıcısı Reneé ile intiharın eşiğinde 12 yaşında bir kız çocuğu Paloma’nın yer yer kesişen hikâyelerini anlatıyor. Reneé’nin kendini saklama, Paloma’nın ise kendini arama yolculuğu Paris’te yaşadıkları bir apartmanda geçiyor. Sanat, edebiyat ve sinema meraklısı Reneé, meraklarını ve entelektüel yönünü saklayıp toplumun ondan beklediği gibi bir “kapıcı” olmaya çalışırken, üstün zekâlı Paloma, uyum sağlayamadığı dünyasından kopmanın hazırlığını yapıyor. Paloma ve Reneé’nin birbirini yakından tanımasını ise apartmana sonradan taşınan Japon beyefendisi Kakuro sağlıyor. Reneé hikayesini okurla paylaşırken, Paloma da tuttuğu iki farklı günlükle git-gellerini ve fark edilmeyişini ifade ediyor.
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,4bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bavula Sığmayan ile görünenin ötesine geçip insana ve yaşadıklarımıza farklı perspektiflerden bakmamızı sağlayan geniş bir panorama sunan Yıldırım, çocukluk düşlerini, gençlik heveslerini, ihtiyarlık özlemlerini, gidenleri, kalanları, bekleyenleri, arayanları, en karanlık dehlizlerde bile bir umut ışığı bulanları, düşmemek için birbirine tutunanları, her şeye rağmen hayata inananları, bu buruk ama görkemli şölende bir araya getiriyor. Nermin Yıldırım’ın duyarlı bakışıyla kaleme aldığı derinlikli öyküleri, etkileyici diliyle yüreklere dokunacak.
Bavula Sığmayan
Bavula Sığmayan
Bavula Sığmayan
Bavula SığmayanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20222,676 okunma
332 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir akıl hastanesi var ama adı ev. Çeşit çeşit hastalar var ama adları hasta değil, misafir. Başhekime baba, hemşirelere ise abla deniyor. Kitabın ana karakteri Esin, evin misafirlerinden. Diğer önemli karakter ise Rikkat. Rikkat ise evin ablası. Bu iki kadın üzerinden şekilleniyor hikaye. Eser birinci ağızdan yazılmış. Her karakter kendi hikayesini anlatıyor. Esin gencecik bir kadın. Ev içerisinde umutsuzlukla debelenen, kendine yer arayan, her şeye rağmen mutlu olmaya çalışan ve kendiyle hesaplaşan bir kadın. Bu hesaplaşmada oldukça eksik parçalar var. Neden bu evde yaşadığını, neden hasta olduğunu bilmiyor. Her şey büyük bir bilinmezlik etrafında dönüyor. Esin bu bilinmezliği ince ince anlatıyor. Rikkat ise evin ablası. Hastalara, özellikle Esin’e pek acıyor. O da geçmişiyle hesaplaşan ve yaşı ilerlemiş bir kadın. Annesinin ve ailesinin hatıraları ile yaşıyor. Biraz ürkütücü ve çokça merak uyandırıcı bir hikayesi var. Bu iki dramatik hikâyeye eklenen aşklar var. Biri geçmişe gömülmüş, diğeri ise geleceğe yönelmiş ve umutla var olmayı bekliyor. Satırların arasında bireysel olma hali, toplumsal bellek, aile, çocukluk travmaları, hafızanın unutmayla kavgası, geçmişin geleceğe baskısı; hepsinin kokusunu alıyorsunuz. Acı ve ironiyle harmanlanmış bir aşk ve umut romanı bile denebilir.
Misafir
Misafir
Misafir
MisafirNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20181,727 okunma
Reklam
348 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İki kız kardeş: Suad ve Behiye. Bir yayınevinin genel yayın yönetmeni Rıdvan. Kitap Rıdvan’ın masasına gizlice bırakılan mektuplar ile başlıyor. Suad ve Behiye 1930’larda İstanbul’da yaşayan dönemin kalburüstü ailelerinden birinin kızları. Behiye, aşkın peşinden ülkesini terk edip giderken arkasında onu çok seven kız kardeşini bırakmış. Yıllarca hiç görüşmemiş birbirlerinden hiç haber almamışlar; ta ki 1960’ta Behiye tekrar Suad’a mektup yazana kadar. Bu mektuplar yayınevi yönetmenin masasına bazen de gittiği her yerde zarfla ulaşır. Roman; mektuplar, yayınevi, mektupları getiren kim? kurgusu üzerine şekillenir. Nermin Yıldırım bir yandan okurun merak duygusunu polisiye roman yapısından yararlanarak kurarken bir yandan da akıcı bir üslupla roman çatısını oluşturur. Nermin Yıldırım‘ın olay örgüsünü, okuru merak duygusu içinde sürüklerken, geçmiş ve gelecekteki insanlığın kaderine dair sorular okurun kafasında sürekli dolaşmakta.
Saklı Bahçeler Haritası
Saklı Bahçeler Haritası
Saklı Bahçeler Haritası
Saklı Bahçeler HaritasıNermin Yıldırım · Hep Kitap Yayınevi · 20182,240 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman on üç bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde altı kişinin bakış açısını ve her bölüm sonunda Eyüp’ün rüya defterinden parçalar okuyoruz. Birinci bölümü Pilar’dan okuyoruz. Pilar kocasının rüya defteri ile İstanbul’a doğru yola çıkıyor. İkinci bölümde Eyüp’ün ablası Müesser anlatıcımız. Bu bölümde Eyüp ile yıllardır görüşmeyen ailesinin bugününü,
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar AnlatılmazNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20172,272 okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sahi bizim evimiz neresi?
Romanda Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını arkadaşı Ogo ile yürüyen Seher’in iç yolculuklarına, geçmiş hesaplaşmalarına tanık oluyoruz. Seher evini bulamamış, kaldığı yerlerden zorla koparılmış, uzaklaşmış, yerleşememiş, bir yere sığamamış bir çocukluk anlatıyor bize. Bu yolculuğa çıkanların hepsinin bir nedeni olduğunu okuyoruz sayfalar ilerledikçe. Çocukluk, okul yılları, aile, akrabalar, arkadaşlar sıra sıra geçiyor gözlerimizin önünden… Seher’in hiçbirini ev olarak sahiplenememesini düşünürken kendimizi de gözden geçiriyoruz.
Ev
Ev
Ev
EvNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20203,482 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dokunmadan
Roman karakterimiz Adalet, hayatıyla ilgili sarsıcı bir haber öğrenir. Başına gelen bu talihsizliği ilk günahına bağlayan Adalet,  onu bulup düzeltirse her şeyin düzeleceğine inanır. Böylece çocukluğunun haşarı günlerinde kalan ilk günahının peşine düşer. Bu yolculuğun başlangıcından beri Adalet’e yaren olan sıradışı bir de arkadaşı vardır.  Bu arkadaşı ve  ikilinin ilişkisini roman ilerledikçe yazarın mizahi dilinden öğreniriz. Roman boyunca Adalet’in bir tür alışkanlığı olan üçüncü sayfa haberlerini kesip defterinde biriktirmesi bize onun da aslında sıradışı yanlarını işaret eder. Bu haberler ve bunlara getirilen esprili yorumlar ise biz okurları sıklıkla gülümsetir. Eserde aynı zamanda sorunlarımızın asıl dinamiklerine yolculuk yaparak “baba” mefhumunun içimizdeki doluluk ve boşluk sorgusuna da gireriz. “Baba, beni neden sevmedin? ”sorusuyla hesap defterlerini kapatmaya çalışırız.
Dokunmadan
Dokunmadan
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
630 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Rasim’in doğduğu ve büyüdüğü İstanbul’u tüm detaylarıyla ele alan “Şehir Mektupları”nın ilk cildinde 116 mektup bulunmaktadır. İkinci cilt, 117. mektuptan (3, 4 bir arada) başlamakta ve 217. Mektup’la sona ermektedir. Ahmet Rasim, her mektubunda ortaya koyduğu İstanbul tablosuyla bilinçli bir İstanbul sevgisi kültürü oluşturur. Şehir Mektupları, genel olarak İstanbul’u konu alır. Bu mektuplar, Ahmet Rasim’in izlenimleri ve özlemlerini içerir. Her bir mektupta, Ahmet Rasim’in yaşadığı dünyayı algılayan, yorumlayan duygu ve düşünce dünyası bulunmaktadır. Mektuplar, sohbet üslubuyla kaleme alınmıştır ve özel bir başlık içermemektedir; sadece bir numara bulunmaktadır. Okura hitap edilirken, onları güldürmek veya anlatılan konuyu bir anıyla renklendirmek için fıkralar gibi vazgeçilmez yöntemlere başvurulmuştur.
Şehir Mektupları
Şehir Mektupları
Şehir Mektupları
Şehir MektuplarıAhmet Rasim · Kapı Yayınları · 20131,152 okunma
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.