Mezheb zeheb olmuş bu zamân içre muhakkak
Ebnâ-yı zamân cümlesi ol mezhebe zâhib
(Bu zamanda mezhep, kesinlikle altın olmuş. Şimdiki çocukların hepsi o mezhebe inanmıştır/ o yolun yolcusudur.)
Osmanlı İmparatorluğunda saraydan tutun halka kadar hatta padişahtan sıradan bir insana kadar herkes bir sıkıntı yaşamışken, İmparatorlukta yaşayan şairler bu hengâmelerin içinden bir şekilde kendilerine bir fırsat yaratıp kendi hayırlarına olacak işler yapmışlardır. Yani bir isyanda onlarca kişi ölmüş, yaralanmış hatta padişah bile ölümle burun buruna gelmişken, şair bundan da bir fırsat çıkarıp padişaha zafer methiyeleri düzmüştür. Görüldüğü üzere toplumdaki türlü sıkıntılar şairin hayatını pek de olumsuz etkilemiş diyemeyiz. Ancak istisnalar elbette olmuştur. Bu bağlamda şairler genellikle Galata’ da işret meclislerine katılmışlardır. Şairlerin keyiflerine düşkün olduğunu söylesek yanlış olmaz.
" Şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.."