Senden evvelce takip etmiş olduğumuz yolu takip etmeni, geçmiş olduğumuz denizi geçmeni istiyoruz ki vardığımız yere varasın, gördüğümüzü göresin, şahit olduklarımıza bizzat şahit olasın, ilmimize muhtaç olmaktan kurtulasın. Lakin bu kısa zamanda olacak iş değildir, başka uğraşlardan feragat ve sadece bu fenne ikbâl ile gayret ister. Eğer buna olan azminde dürüstsen ve niyetin canla başla emeline ulaşmaksa, gece yürüdüğün yol için sabah hamdedeceksin, çabalarının bereketini göreceksin, sen Rabbinden Rabbin de senden razı olacak.
"Eğer bu sözler seni tevarüs etmiş olduğun itikattan şüpheye düşürüyorsa bu kâfi derecede bir faydadır: Zira şüphe duymayan sorgulamaz, sorgulamayan görmez, görmeyen kişi ise kör ve şaşkın kalmaya mahkûmdur."
Gazalî_
Muazzam bir zekâya, ansiklopedik bilgiye sahip olabilirsiniz; fakat içinizde derin ve güçlü duyguların coşkusu yoksa, kavrayışınız da kokusu olmayan bir çiçek gibidir."
Yalnızlaşan, yabancılaşan, bir meta haline dönüştürülen insanı 'kendine yeter' hale getirme çabalarının ürünü olan bu elektronik buluşlar, bu insanı git gide daha yalnız, daha yabancılaşmış bir ortama sokmaktan başka bir işe yaramıyor.
Sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle
Kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim
Söyle benim ömrüm bu kente uğradı mı
Sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı?
Umutları pohpohlayan bir şiir yazmak benden uzak olsundu, umutsuz bir şiir ise ancak habis ve yıkılmış bir insanın eseri olabilirdi. Benimki, umudun nerede olduğunu düşündüren şiir olsun isterdim.