Bağ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rûzigârın görmüşüz
“ Dünya bağında hem sonbahar hem baharı gördük biz , Kederin de sevincin de rüzgâr gibi esip geçtiğini pekâlâ biliriz bu yüzden”
Hele bir ışıklar sönsün
Sular durulsun
Bıçak atacağım dağın dikine
Kısa devre yapsın kalbim
Ellerim inatla dökülsün cıgaraya
Sen beni o zaman gör
Hele küssün meydanlar
Kaldırımlara yağmur dökülsün
Dağılsın Dişlerimde gülüşler
Kaybettiklerim bi dönsün
Sen beni o zaman gör…
Geç geldiği zaman deli olurdum. Merdivende ayak sesleri yabancılaşınca kudururdum. Sonra birdenbire onun ayak sesleri. Kapıyı açık bırakmış olurdum. Öteki seyyareden gelir gibi gelirdi. Gözlerinden öperdim.
“Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giydiren aşklar adına”
Büyük Üstad İskender Pala kalemini mükemmel bir şekilde konuşturmuş, “ aşkı bilen biri için yedi gerçek sır vardır. Ona sahip olan dünyaya hakim olur” ile başlayan 3 asır boyunca “Aşk -ve Gizlilik” kelimelerinin arasında
kuzeyden güneye doğudan batıya yaşanan maceraları anlatıyor kesinlikle okunması gereken bir kitap