Cengiz Aytmatov Kırgız edebiyatının en usta kalemlerinden biridir.Bundan dolayı da Aytmatov kalbinden geçenleri kalbinden geçtiği gibi anlatır,aktarır.Bu anlatış onun ruhunun kıvrımlarında ne geçiyorsa bizlere de onu hissettirir.Aytmatovun eserlerinden herhangi birini okuduğunuzda şu şeyler gözünüze çarpar:Samimiyet, aile sıcaklığı, aşk ve aşkın derinliği, dostluk, bozkıra muhabbet vb.
Aymatov, bize kaybettiğimiz her ne varsa vermiş olur bu sayede.Elveda Gülsarı kitabında bizi Tanabay, Çora, Bibican gibi muhteşem insanlar bekler.Karakter diyemiyorum çünkü bunlar birebir aramızda yaşayan insanlar.O kadar bizden ki sokağa çıksak karşılaşır, çarşı pazarda göz göze geliriz.Aytmatovu özel kılan şey belki de budur.Beğenilme, ilgi görme kaygısıyla asla yazmaz.Bundan dolayı da insanın kalbine dokunur.Süslü satırlar yerine gerçek özlemleri yansıtır.Elveda Gülsari kitabı beni çok derinden etkiledi.Bende uzun zamandır kaybettiğimiz değerler üzerine düşünüyordum.Hangi ara bu ahvalde olduğumuz, kendimizde olamayıp başkasına yetişme çabamız gibi sorunları zihnimde,ruhumda kendime çok sordum.Hâlâ da sormaya devam ediyorum.
Her ne kadar Elveda Gülsarı dese de Aytmatov.Bizler okurken ve okudukdan sonra asla elveda diyemeyeceğiz.Çünkü artık Gülsari bizden biri olmuştur.Her hayalimizde arkadaşımız, her gerçekte yanıbaşımızda olacaktır.Kitabı çok severek mutlu şekilde okumaya başladım.Sonunda gözyaşlarıma hakim olamadım.
Aytmatov hâlâ içimizde ve okudukça da yaşamaya devam edecek.
Vesselam...