Hiçbir güç bir kadınla bir erkeğin eşit olmadığını göstermez. Erkeklerin fiziksel gücünün kadınlara göre biraz fazla olması kadınların başarısız veya güçsüz olduğunun kanıtı değildir.
Canan Tan’ın kelepçe adlı romanında kadınların hayatları ve en önemlisi, erkeklerin yüzünden gerçekleşen yani hayatlarını bir felakete , demir parmaklıklara nasıl dönüştüğünü anlatıyor.Bu melek gibi insanların hayatları nasıl olurda bir anda tepetaklak olur?
Kadınların tek ve en büyük suçu bir erkeğe güvenmesidir ,bu kitapta. Kadın kocasına güvenir canından bir parça olan kızını emanet eder. Ama döndüğünde gördüğü manzara hiç de iyi değildir. Yada tek aşkım, kocam deyip onun suçunu üstlenip senelerce onun için hapis yatıp yine döndüğünde iyi şeyler görmeyen kadına ne demeli? Sonra demir parmaklar… Tükenen ,tüketilen, harcanan bedenler… Sadece üzüldüğümüz değil ,mum gibi eridiğimiz hayatlar karşısında soluksuz kalmamız…
HİÇ! Hepsi bir hiç, felaket ! Yaşadığımız dünya aynı, nefesler , dokunduğumuz yerler… Neden bu üstünlük kurma çabası ? İşte bu kitapta tam da bu anlatılmakta .Hepimiz kadın veya erkek farketmeden ama hepimiz biriz, eşitiz. Üstünlük kurmaya çalisma sen de yıklırsın yakında…
